info @ giresunguncel.com.tr

Dünya. Üzerinde hayatımızı sürdürdüğümüz, hayvanlar ve bitkilerle paylaştığımız, aslında çoğu zaman paylaşamadığımız, kavgalarımızın, savaşlarımızın sebebi olan gezegen. Milyonlarca yıl önce bir toz bulutu halinde iken Yüce yaratanın hayat verdiği, bizleri de hayatına ortak ettiği, topraktan ve sudan oluşan cevher. Maddi olarak böyle tarif edebilirken, manevi olarak ta pek çok anlam yükleriz dünyaya. Bir şeye çok sevindiğimizde dünyalar bizim olur.Üzücü bir haber aldığımızda dünyamız başımıza yıkılır. Çok sevdiklerimiz için onlar benim dünyam ifadesi giriverir sözlüğümüze. Birisi kalbimizi kırdığında üç günlük dünyada ne gerek var kalp kırmaya diye geçiririz içimizden. Evet aslında üç günlüktür dünya. Biz yıllarca yaşadık, senelerce ömür sürdük zannetsek te aslında gerçekten üç günlüktür bu fani dünya. Yaşlılarımızla bir sohbet etsek, bunca seneyi nasıl geçirdin bir anlat desek, belki de yılları, üç gün bile sürmeden anlatıverir. Bu yönüyle tabiri caiz ise yalandır dünya. Sevdiklerimizi alandır. Bizi aldatan, yaralayan, oyalayan, çeşitli tuzaklarla bıktıran, canımızdan bezdirendir.

Sevgili okurlarım, maddi manevi ne çok anlam yüklüyoruz dünyaya. Yaşadığımız hayatı bile dünya ile bütünleştiriyoruz. Güzel bir hayat yaşıyorsak, dünyanın şanslılarından olduğumuzu, sıkıntılı bir hayat yaşıyorsak ta dünyanın şanssızlarından olduğumuzu düşünürüz. Dilimizden bu dünyanın adaleti yok  cümlesi dökülüverir. Halbuki bizleriz dünyayı anlamlı kılan. Yüce Rabbimiz Kuranında öyle buyuruyor: Yeryüzünde bana  ibadet eden, halifem olacak insanı yaratacağım. Evet halifesi olarak, şerefli bir varlık olarak yarattı. Dünya denen toz bulutunu, yaşanabilecek bir evrene çevirdi insanın varlığı.

Bütün bunlar dünyanın gelip geçici olması gerçeğini değiştiremez dostlar. Gelip geçicidir dünya. Bir nefeslik, bir gölgelik. Yolculuk esnasında dinlenmek için uğranılan bir han. Asıl yurda giderken, bir göz açıp kapamak  kadar bir uğrak yeri. Kimler uğramadı ki bu üç günlük uğrak yerine. Hz.Adem’den  bu yana milyonlarca insan. En aliminden en zalimine, en faydalısından, en zararlısına milyonlarca insan. Hepsi gelip geçtiler. Olumlu iz bırakanlar arkalarından hayır dua ettirdiler. İnsanlığın zararına çalışanlar hep kötü yadedildiler. Bu dünyaya hoş bir seda bırakmak için geldik dostlar. Sevgili peygamberimizin yolunda, onun izinde, insanlık onuruna yakışır bir şekilde tamamlayabilmektir gayemiz bu yolculuğu. Her adımda son durağına yaklaştığımızı hissettiğimiz, ama tam olarak son durağın neresi olduğunu bilmediğimiz bir yolculuk bu.

Bütün bunların dışında dünya, ahiretin tarlası olduğu için değerlidir bizce. Mümin dünyada tarlasına ne ekerse ahirette yani asıl yurdunda onu biçecektir. İşte budur dünyayı bizim için değerli yapan. Bundan dolayı hiç ölmeyecekmiş  gibi bu dünya için, her an ölecekmiş  gibi ahiret için çalışmak prensibimiz olmalı. Dünya hayatı bittiğinde elimizde ahiret yolculuğu için gerekli birikimler kalmalı. Dünyaya dalıp ahireti unutmak çok büyük bir gaflettir.Dünyayı önemsememek, tamamen el etek çekmek te en az bu kadar büyük bir gaflettir. İkisi arsında dengeyi kurmalıdır Müslüman.

Dün geçti kıymetli dostlar. Yarın gelip gelmeyeceği meçhul. Bugün yaşıyoruz. Nefes alıyoruz. Henüz bitmedi üç günlük dünya. Rabbim bitmeden üç günlük dünya, rızasını kazanmayı, ahiret bavulunu en kalitelisiyle hazırlayabilmeyi,gökkubbede hoş  bir seda bırakarak bu dünyadan ayrılabilmeyi nasip eylesin.

                         Cumanız mübarek olsun dostlar..