Vatan aşığı Hacı Hafız Mustafa Zeki Kurtoğlu 1. Cihan Habri İstiklal Savaşı gönüllü kahramanıdır. Mücadelelerle dolu hayat hikayesinde 2. Meşrutiyet Döneminde hareketlilik içerisinde çeşitli dernekler, mesleki odalar kurulmaya başlanır. Her meslek grubu sivil topluma doğru gidişatı geliştirmektedir. Öğrencilerde kendi üzerine düşeni yaparlar. Mustafa Zeki ve arkadaşları Osman İmparatorluğu sınırları içerisinde İlk Talebe-i Umumi Cemiyetini İstanbul’da kurarlar. Giresun/Bulancaklı Mustafa Zeki Talebe Derneği’Nin başkanı seçilir. Böylelikle de Osmanlı sınırları içerisinde ilk Talebe Derneği Başkanı Giresunlu olmuştur. Bir yıl sonra 31 Mart olaylarında Mustafa Zeki aktif görevlerde bulunur. İstanbuldaki karışıklarda Hacı Hafız’ın öğrenciler üzerindeki etkili durumunu gören Harbiye Nazırı Ethem Paşa’nın ricaları üzerine Heyet-i Nasiha tertip edilerek İstanbul’da askerlerin ve öğrencilerin Hareket Ordusu ile birlikte olmalarını sağlamaya çalışır. Bu olumlu çalışmalarına rağmen Divan-i Harb-i Örfi idarede yargılnarak suçluluk delili olmadığı halde Talebe Cemiyeti Başkanı olması onu bu cezadan kurtaramaz. 7 yıl süreyle kürek cezasına çarptırılır. Balkan Savaşı’nın 14 Nisan 1912 tarihinde başlaması üzerine siyasetçi tutukluların affı üzerine tahliye edilir ve Bulancak’a döner. Aynı yıl içinde evlenir.
1882 yılında Bulancak Küçüklü Köyü’ndedoğan Mustafa Zeki tahsil hayatına Kur’an-ı Kerim ile başlar. 7 yaşında Kur’an-ı Kerim’i hatmeder. Müteakiben Abdibekir Zade-i İzzet Efendi’den matematik ve tecvit dersleri alır. 9 yaşlarında Akköy Medreseye başlayarak en yüksek başarılı derecesi ile diplomasını alır ve sonrasında hafızlığa başlar. Hafızlığı üç yılda tamamlar.
Memleketinde tahsilini tamamladıktan sonra tahsiline İstanbul’da devam eder. Rahatsızlığı nedeniyle Giresun’a döner. Rahatsızlığı geçince dönemin tanınmış hocalarından Hıdıroğlu Mehmet Efendi’den Arapça dersler alır.
İstiklal Harbi’nden sonra Hacı Hafız;
“Hacı Hafız millet muhabbeti vatan aşkı ile
O mukaddes duyguların taşkınlığı ile
Söylüyor irşat ediyor hoş görülüğü ile
Şimdi miller dersleri veriyor bağırarak
…
O vatan aşığı, vatan farzı eftal ibadettir diyor
Vatan hizmetlerinde önde bulunmak büyük saadettir diyor
Vatanperverlik vatan uğruna nefisten feragattır diyor
Söylüyor telkin ediyor bilerek anlayarak
…
Seferde ölümlere karşı askerin önünde,
Hazarda fiselillah milletin rehberliğinde
Tehliller gönlünde tekbirler dilinde
Durmuyor gidiyor ok gibi fırlayarak
…
Vatanperverlik vatan uğrunda nefisten feragatmış
Vatana hizmetler Ahsen ve eftal ibadetmiş
Bu duygularla bağlanmak büyük saadetmiş
Yürüyün Giresun Halkı bu yönde imana uyarak
…
Titriyordu yer gök gulgulatı tekbirden
Kaçıyordu münhezim düşman o şehametli tenzirden
Kurtulmadı akibet haklı tenbihi tenfirden
Ermişti Hacı Hafız sevinçten ağlayarak
…
Vatan silmişti gözyaşlarını libası matemi atmıştı sırtından
Tebrike şitap etmişti kurtulan dostlar her taraftan
Ehli vatan neşetü zaferle o gün neşendi ne handan
Dönüştü Hacı Hafız’da gazadan neşet ile göğsünü kabartarak.
(Hacı Hafız Mustafa Kurtoğlu)
Osmanlı Devleti ekonomik ve askeri yönden çok zor durumdadır. Batılı devletlerin Osmanlı İmparatorluğunu parçalama planları bölge bölge hayata geçirilmektedir. Afrika, Balkanlar elden çıkmış, Ortadoğu’da isyanlar çıkarılmıştır. Ülkede asker ihtiyacı baş göstermiştir. Gönüllü askerlerin istekleri kabul edilmektedir. Giresunlu vatan aşığı Kurtoğlu bu duruma seyirci kalmayarak gönüllü oalrak askere yazılır. Vatanın zor günlerinde bir Giresunlu olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek istemektedir. Meydanlar, Cami kürsüleri ve minberleri vatanın zor durumda olduğunu ifade etmekte etkili bir vasıta olarak kullanılmaktadır. Çok etkileyici bir hatip konuşmacı olarak kendisini dinleyenleri etkilemektedir.
Mustafa Zeki’nin hitabeti kalemle çalışması sınırlı kalmaz. Giresun ve ilçelerinden topladığı 104 gönüllü ile birlikte cihat sancağını çekerek Doğu Cephesine varır. Burada alaya müftü olarak görevlendirilir. 1914-1918 yılları arasında Doğu Cephesinde çarpışır. 24 Mayıs 1918 tarihindeki Batum Muharebelerinde gösterdiği üstün yararlılıklar üzerine bir gümüş harp madalyası ile onurlandırılır. Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Sevr Anlaşmasının ağır şartları hiçbir vatan evladının kabul edeceği şartlar değildir. Bu durum Mustafa Zeki’yi çok üzmektedirç Giresun’da Rumların taşkınlıkları başlar. Giresun’da Osman Ağa başkanlığında Giresun’un tanınmış ileri gelenleri toplantı yaparlar. Açılış konuşmasını Hacı Hafız Kurtoğlu yapar ve mücadele kararını alırlar.