İnsan ve şehir. Yan yana, çok derin anlamlar taşıyan, biri olmadan diğeri anlamsız kalan iki kavram. Şehirleri şehir yapan, insanlardır. İnsanlar da yaşadıkları şehirle özdeştir.
Şehrimiz cennetten bir köşe olan Giresun örneğin. Yaratanın bize eşsiz bir armağanıdır bu şehir. Kirazın ana vatanı, fındığın başkenti. Yeşil ile mavinin kol kola girdiği, çalışkan, dürüst insanların şehri. Mertliğin kitabı her gün yeniden yazılır bu şehirde. Yağmuru boldur. Denizi güzeldir. Dağları sarptır aşılması zordur.
Bütün Karadeniz gibi, zor şartlarda yaşar Giresunlu. Tarım zordur, dağların arasındaki düzlüklerde. Bazen gezip dolaşmanın dahi meşekkatli olduğu bu coğrafyada toprak bereketlidir. Sebzeden tutunda meyvenin her çeşidini görebiliriz bu topraklarda. Sadece özen ister, bakım ister, birazda sabır ister. Toprak kendisine verilen emeklerin karşılığını hasat zamanında ürün olarak verir. Fındığın en kalitelisini sofralarımıza sunar, bu coğrafya.
Şehirlerin dili vardır dostlar. Bu dili orada yaşayanlar en iyi anlayanlardır. Ben bir Giresunlu olarak, bu şehrin güneşinin, yağmurunun ne anlatmak istediğini bilirim. Yağmurdan sonra denizin üstünde beliren gökkuşağının neleri müjdelediğini bilirim. Karadeniz dalgalandığında derdinin ne olduğunu anlayabilirim. Kasvet çöktüğünde şehrimin üstüne neye hüzünlendi bu şehir diye düşünürüm.
Uzakta şehirler var dostlar. Bizim gibi, bizden. Gidemesek te, bizim gibi yaşayan, bizim gibi inanan, bizim gibi ölen şehirler var. Mekke, Medine, Kudüs gibi. Özgürlüklerini, yaratanın kendilerine verdiği şerefi yeniden kazanmaya çalışan şehirler. İnsanlığa insanlık dersi vererek, ölerek özgürleşen şehirler. Sakinleri dünyanın en onurlu mücadelesini veriyor şimdilerde.
Gazze. Onurlu ölümün, haysiyetsiz yaşamdan değerli olduğunu tüm dünyaya gösteren şehirdir. Gazzede, Kudüste ölüm kol geziyor. Çocuklar büyüyemeden ya tutuklanıyor ya da öldürülüyor. Tek suçları, Filistin’de doğmaları, Müslüman olmaları.
Bizim için Giresun ile Gazze arasında hiçbir fark yoktur dostlar. Şehirler kardeş, halklar kardeş. Üzüntüler ortak, sevinçler ortak. Her bir Gazzeli şehit oldukça gönüllerimiz daralıyor. Biz de onlarla birlikte defalarca şehit oluyoruz. Gazzeye düşen bombalar bizim gönüllerimize düşüyor ve darmadağın ediyor bizleri. Harap olan Gazze değildir. Gönül coğrafyamızdır, geleceğimizdir, insanlığımızdır.
Zalimler, şehirleri talan edebilirler. Sokak sokak, harabeye dönüştürebilirler. Ama şehirleri susturamazlar. Şehirleri dilsiz bırakamazlar. Gazze özgürlüğünü haykırıyor tüm dünyaya. Biz de Giresundan haykırıyoruz Gazzenin özgürlüğünü.
Şehirler ve insanlar. Aynı kaderi yaşarlar. Tıpkı Giresunda olduğu gibi. Tıpkı Gazzede olduğu gibi. Elbette yaratanın da bir hesabı vardır.
Rabbim şerefli yaşayıp, şerefli ölmeyi nasip eyle duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.