info @ giresunguncel.com.tr

Pek hayırlı günler yaşamadığımız zaman dilimlerindeyiz. Gene de günümüz hayır olsun diye başlayalım söze. Bugünkü yazımızda Peygamber efendimizin bir hadisini hep birlikte anlamaya çalışalım istedim dostlar.
Efendimiz pek çok hadisinde Müminlerin eline, diline, beline sahip çıkmasını emrediyor. Üç hayati organdan bahsederek, onlarla yapılan davranışların yanlış olanlarından uzak durmamızı bizlere emrediyor.
Efendimiz, ilk olarak elimizden bahsediyor hadislerinde. Bir bebek dünyaya gözlerini açtığında ilk keşfettiği organı elleridir dostlar. Büyüyüp yetişkin bir birey olduğunda da hayatını kolaylaştırır elleri. Belki de insan için en işlevsel organların başında gelir eller. Eller resim yapar, eller yemek yapar, eller dikiş diker, eller sevgi ve şefkatle dokunur hayatındaki insanlara. Eller maharete dönüşür bir sanatçının olunca. Dünyanın en güzel eserleri eller sayesinde ortaya çıkar. İşe koyulunca sağ el, hemen yardımına koşar soldaki. Birbirine destek olmaktan hiç vazgeçmeyen iki kardeş gibi hareket ederler.
Ancak bazen eller kötülük makinesine dönüşür. Vurur, kırar, incitir, can yakar. Hatır gönül tanımaz. Adalet terazisini kaydırır. Gücü kendinde bulunca eller, karşısındakinin kim olduğunu unutuverir.
Rabbimiz ellerimizi, sevgi ile hareket etsin diye yaratmıştır. Kıran, döken el olmak, öfkesine yenilen el olmak kolayı tercih etmektir.
Hadislerinde efendimiz dilimizden de bahsediyor. Elimizden sonra dilimizi de muhafaza etmemizi bizlere emrediyor. Dil, ağzımızın içinde, kemiği olmayan etten bir organ. Biz ne tarafa çevirirsek o tarafa döner dilimiz. İyi ve güzel olana çevirirsek baldan tatlı olur. Acıya ve kötülüğe çevirirsek bir yılan kadar tehlike arz eder. Bunun için bazı insanlara diliyle yılan gibi sokmak tabirini yakıştırırız.
Dilimizle acıtırız karşımızdakini. Öyle bir şey söyleriz ki, ömür boyu unutmaz. Mümin kardeşimize öyle bir iftira atarız ki, ömür boyu kurtulamaz etkisinden. Hakaret ederiz eşimize, çocuklarımıza. Tatlı olduğunda yılanı bile deliğinden çıkaran dilimiz, acı olduğunda çok derin yaralar açar. Öyle derin olur ki bu yaralar yıllar sonra bile hatırlanır.
Halbuki dil Allahın zikri ile yumuşatılmalıdır dostlar. Bizi felakete değil, aydınlığa çıkarmalıdır. Sözün sihri de eklenirse dile en etkili silah olur bizim için.
Efendimiz son olarak belimize sahip çıkmamızı emrediyor bizlere. Zina neslimizi tehlikeye atan bir davranıştır. Toplumların ahlakını bozan, toplumları felakete sürükleyen bir haramdır. Her şeyin helali güzeldir. Nikah denen helal, bize belimizi Allahın rızasına uygun korumanın yollarını öğretir. Ahlaklı, erdemli olmanın yollarını ardına kadar açar.
Ailemizde gençlerimiz var. Onlara da ellerine, dillerine, bellerine hakim olmayı, yaşatarak öğretmek görevimizdir dostlar. Harama düşmeden, kırıp dökmeden yaşamanın tadını onlar da hissetmelidir. O zaman hep birlikte güzel bir hayat yaşamak nasip olur bizlere.
Efendimizin hadisleri bizlere yol gösterir. Kitabımızdan sonra ikinci kaynağımızdır hadisler. Doğru yolu gösterir, yanlışa sapmamıza engel olur. Müminin hayatını güzelleştirir. Ancak uyana, kulak verene, kalbini açana. Yoksa sıradan sözlermiş gibi davrananlara hiçbir faydası olmayacaktır.
Rabbim efendimizin hadislerini anlamayı, hayatımıza uygulayıp, kılavuz edinmeyi hepimize nasip eylesin duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.