Müslüman olmanın gereği ve imanın altı şartından birisidir ahirete iman etmek. Mümin ölümle başlayan bu ebedi hayatı, dünyadaki amelleriyle kazanır. Dünya ahiretin tarlasıdır. Burada ne ekersek, ahirette onun karşılığını göreceğiz. İşte içinde bulunduğumuz rahmet mevsimi ahiretimizi kazanmak için bizlere sunulan en büyük fırsatlardan birisidir.
Ölüm yokluk değildir. Bizler ölümle yepyeni bir hayata başlayacağız. Ebedi yurdumuza geçiş yapacağız. Dünya hayatı sadece bir eğlencedir. Gelip geçicidir. Bir gün bitecek bu hayat. Nitekim pek çok yakınımız, sevdiklerimiz göç ettiler bu hayattan. Bitmeyecek tükenmeyecek, dünyada yaptıklarımızla şekillendireceğimiz ahiret hayatında kavuşacağız sevdiklerimize. Orada artık üzülmek yok, yorulmak yok, ayrılmak yok. Artık edebi bir hayat var.
Ebedi hayatımızın güzel olması, dünya hayatımızın güzel olmasına bağlıdır. Peygamberimize yakışan bir hayat yaşadığımızda, Allaha layık kul olmayı başarmışız demektir. Allaha layık olmak ise ebedi huzuru yakalamak demektir. Cennette sevdiklerimizle buluşmak demektir. Yüce yaratanın onlara artık korku yoktur ve onlar asla üzülmeyecektir diye müjdelediği o bahtiyar kullardan olmaktır.
Bütün bu güzelliklere, nimetlere ulaşmak için dünya hayatı bir fırsattır. Ramazan ayı da bu fırsatların en güzelidir dostlar. Gündüzünü oruçla geçiriyoruz on bir ayın sultanının. Oruç kötülüklere karşı kalkandır. Nefsi terbiye etmenin en güzel yoludur. Dünya hayatından ahiret hayatına kurulan en güzel köprüdür oruç. Allah rızası için, sırf onun emri olduğu için oruç tutan Müslüman, bu köprüyü en sağlam şekilde inşa etmiş demektir.
Oruç nefsimizi terbiye edip temizlerken, fidye, fitre , sadaka ve zekatta malımızı temizler. Yoksulu, yetimi sevindirmenin adıdır ramazan. Dünya hayatında yoksulu sevindireni, ahirette cennetle sevindirecek yaratan. Maddi olsun, manevi olsun yapılan hiçbir iyilik karşılıksız kalmayacak. En küçük bir amel ziyan olmayacak dostlar.
Gündüzü oruçla kazanca dönüşen ramazan ayının akşamları, iftar ile, teravih namazı ile kazanca dönüşecek. Yapılan duaların asla geri çevrilmediği bir zaman dilimidir iftar anı. İsteme, yaratana halimizi arz etme, günahlarımızı itiraf edip af dileme zamanı. Oruçlunun iftar anında iki sevinci vardır buyuruyor peygamberimiz. Birincisi orucunu tamamlamanın sevabı, ikincisi ise yemeğe içmeye kavuşmanın sevinci. Öyleyse sevinç zamanıdır iftar anı.
Gecesini sahur ile süslemiş yaratan. Sahur dinginliktir, Allahla baş başa olmanın adıdır. Bereketin, bolluğun adıdır sahur.
Her anı birbirinden kıymetlidir Ramazanın. Bereketi, rahmeti, şefkati kuşatmıştır Allahın mümin kullarını. Bu kuşatma ahirette de devam edecektir. Rabbim dünya hayatında yaşadığımız güzellikleri, ahiret yurdumuzun imarı için temel yapacaktır. İnsanca yaşadığımız, kalp kırmadan, incitmeden kimseyi göçmeyi arzuladığımız bu hayat asıl hayatımızı kazandıracak bizlere. Unutmayalım ki dünya ahiretin tarlası. Burada ne ekersek, ahirette onu biçeceğiz. Rabbim bizlere güzellikler, hayırlar ekmeyi, ahirette ektiklerimizin karşılığını görmeyi nasip eylesin duasıyla.
Hayırlı ramazanlar, hayırlı cumalar dostlar.