TFF 1. Ligde haftalardır liderlik koltuğunda oturan ve anlı-şanlı rakiplerini kıskandıran GZT Giresunspor, bir haftalık milli aradan sonra evinde oynadığı kritik maçta İstanbulspor ile golsüz berabere kalarak, çok önemli 2 puan kaybetti. Ligin boyu giderek kısalırken, sahamızda kaybettiğimiz 2 puan, takipçilerimizin iştahını iyice artırırken; beşinci sıradaki takımla aramızda kalan puan farkı da 5’e düştü.
Milli maç arası nedeniyle İstanbulspor maçına iyi hazırlanma şansı bulan ve hem sakat hem de cezalı oyuncu sıkıntısı bulunmayan Giresunspor’un, ideal kadrosuyla çıktığı mücadelede ortaya koyduğu oyun hiç kimseyi memnun etmedi. İki hafta önceki Samsun galibiyetinin moral motivasyonuyla çıkılan bir maçta bu denli silik bir oyun çıkarmak, lidere yakışmazken; kaçırdığımız 2 puanı ileride inşallah aramayız.
Giresun’daki mücadeleye en az 1 puan ümidiyle çıkan ve kontrollü bir oyun tercih eden İstanbulspor karşısında bir türlü tempoyu artıramayan ve rakibinin üzerine gidemeyen GZT Giresunspor’un, bu maçı kazanması sadece şansa kalmıştı. Defansını sağlam tutan ve geriye yaslanarak oynayan İstanbulspor karşısında böylesine silik bir oyun ortaya koyan ve hücum varyasyonlarında etkisiz kalan takımımızdan daha atak ve daha etkili bir futbol bekliyorduk. Bu maçta geriden çıkışlarda iyi oyun kuramayan ve orta sahada çok pas hatası yapan liderden bunu beklemiyorduk. Maç, tam konuk ekibin istediği gibi geçti, hatta orta sahada onlar bizden daha iyi top çevirdiler. Hatlarımız arasındaki kopukluk ve hücum zenginliği yaratamamamız, rakibin işine geldi ve onlar istediği gibi oyunu kontrol ederek, arzuladıkları sonucu aldılar. Şurada geriye 6 maç kaldı. Elimizde çok güzel avantajımız var. Bu avantajımızı iyi kullanmamız gerekir. Dişimizi biraz daha sıkıp beklenmedik kayıplara meydan vermemeliyiz. Geri kalan kısa sürede sonuca bakalım, ama bunu da sağlamak için rakiplerimizi biraz sıkıştırmamız ve onlardan daha iyi mücadele etmemiz gerekir. Mücadele etmezsen, rakibin üzerine gidemezsen, gol atamazsın; dolayısıyla da kazanamazsın. Kazanmak için her şeyimizi ortaya koymamız ve rakibimizi bunaltmamız lazım. Öyle al gülüm-ver gülümle ve boş yere top çevirmekle maç kazanılmaz.
Geriye kalan haftalarda strese girmeden sakin ve kontrollü bir mücadele sergilemeliyiz. Halen avantaj bizde. Bu avantajımızı dezavantaja çevirmeyelim ve maçlarda canımızı dişimize katarak oynayalım. Şurada 6 final maçımız kaldı, bu maçlardan en az kayıpla ayrılarak, mutlu sona ulaşmalıyız. Madem bu ligin lideriyiz, maçlarda lider gibi oynayalım ve sahadan güzel sonuçlarla ayrılalım. Artık işin sonu geldi, bu saatten sonra hayal kırıklığı yaşamayalım ve sahaya çıkıp gereğini yapalım. Elimizdeki mevcut avantajımızı mutlaka koruyalım ve takipçilerimize fırsat vermeyelim. Postu yüzdük yüzdük, artık iyice kuyruğuna geldik;bundan sonra gereksiz kayıplara meydan vermeyelim ve de rakiplerimizin iştahını kursaklarında bırakalım. Hedefimiz belli, yolun sonuna gelmek üzereyiz. Artık tünelin ucu gözüktü, yolumuz Süper Lig yolu olsun ve 44 yıllık hasretimiz son bulsun. Az kaldı diyor ve sizlere güveniyoruz. Biraz daha gayret, biraz daha dikkat ve biraz daha sabır diyerek, son 480 dakikayı hedefimize ulaşarak bitirelim istiyoruz.