Bu gün ki yazımıza Efendimizin hadisi şerifiyle başlayalım; Oruç bir kalkandır. Oruçlu saygısızlık yapmasın, ahlaksızca konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşürse iki defa ben oruçluyum desin. Bu canı bedenimde tutan Allah’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. O, yemesini, içmesini, cinsel isteklerini benim için terk ediyor. Oruç benim içindir. Onun mükafatını ben vereceğim. Bir iyiliğe on katı sevap vardır.
Efendimiz bu hadisinde orucu kalkana benzetmiştir. Kalkan nasıl ki savaşlarda askerleri düşmana karşı nasıl koruyorsa, oruç ta sahibini öylece korur. Üstelik, sadece dışarıdan gelen saldırılara karşı değil, kendi nefsinden, arzularından, şeytanın vesveselerinden korur. Oruçlu kalkanı, öncelikle kendi elinden ve dilinden meydana gelebilecek yanlış tutum ve davranışlara karşı kullanacaktır. Kaba davranışlarda bulunmayacak, cahil ve zorba tutumlar içine girmeyecektir.
Oruçluya yakışan, aç olmasına rağmen, yüzünden tebessümü eksik etmemektir. Gönül kırmak, inanan insana hele de oruçlu bir müslümana yakışmaz. Güler yüz ve tatlı dil, orucun verdiği manevi hazla birleşerek insanın ilahi rahmet esintisine ulaşmasını sağlar.
Oruç kişiye ahlaki güzellikler kazandırması bakımından da önemlidir. Çünkü oruç insana sabır, takva ve şükretmeyi öğretir. Kişi bir yandan orucum bozulur endişesi ile arzularından sakınırken,öbür yandan da orucu yaratanın istediği gibi tutabilmenin telaşına düşer. Bu ayda sabır müminin tüm ruhunu kapsar. Geçici bir süre uzak durulan gıdaların yerini manevi lezzetler alır. Artık kalp, Allah’ın adı anıldığında ürpermeye başlar.
Oruç bir sabır sınavıdır. Oruçlu yemeğe, içmeye, kötü söz söylemeye sabreder. Bu yüzden Allah Rasulü; Oruç, sabrın yarısıdır buyurur. Başka bir hadisinde de, Yalanı ve yalana göre hareket etmeyi terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur buyurmaktadır.
Oruçlu için sahura kalkmak güzeldir. Sahur yemeği bereketli bir yemektir. Müminler, sahurun bereketinden istifade etmek için uyanırlar sahur vaktinde. Bir de Kutlu Nebi’nin şu hadisi yankılanır kulaklarımızda:Sahura kalkın, çünkü sahurda bereket vardır. Böylece sadece oruç tutanların girebilecekleri Reyyan Kapısı’ndan geçerek Allah’ın rızasına cennetine girenler arasına katılmak mümkün olacaktır.
Ramazanda güzel olan davranışlardan biri de; iftarımızı acele yapmak, akşam namazını kılmadan önce oruçlarımızı açmaktır. Allah Rasulü akşam namazını kılmadan önce orucunu bir kaç yaş hurmayla, yaş hurma bulamadığında, kuru hurmayla, onu da bulamazsa bir kaç yudum suyla açardı.
Oruç hurma gibi tatlı bir şeyle açmak güzeldir. Efendimiz kış günlerinde hurmayla, yaz günlerinde serin su ile orucunu açmıştır.
Oruçlunun yapması gereken güzel bir davranış ta, Kuranın indirildiği bu ayda Kuranı çok okumaktır. Hz. Peygamber, ramazan gün ve gecelerinde bol bol Kuran okurdu. Hatta Cebrail ile karşılıklı Kuran okurlardı. Ramazan mukabeleleri asırlardır geleneksel bir şekilde bütün camilerde tatlı bir yadigar olarak devam etmiş, ve adeta orucun,Ramazan’ın ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Oruçtan nasibi aç kalmaktan öteye geçmeyen kimselerin durumuna düşmemek için, orucun bizi ıslah ettiği bir Ramazan geçirmemiz dileğiyle....
Hayırlı cumalar dostlar.......