Misafirlik, sevdiğimiz biriyle sohbet etmek için buluşmak demektir. Dertleşmek, hasbihal etmek, varsa evde büyükler onların da gönlünü almak demektir. Güzel Türkçemizde konuk olmak derken de misafir olmaktan bahsediyoruz dostlar.
İnsan oğlu her şeyden önce dünya hayatında misafirdir. Yaratana misafir olmak, misafirliğin en şerefli olanıdır. Ev sahibi misafirleri, bu esnada rahat etsinler diye dünyayı her türlü konforla donatmıştır. İnsan en fazla üç gün sürecek misafirliği esnasında beş yıldızlı otel konforunda yaşar dünyada. Ekmek elden, su gölden gelir. Yaratan, her şeyi, her ihtiyacımızı düşünmüştür.
Dünya misafirliği gelip geçicidir dostlar. Asıl olan kalıcı alemdir. Orada artık misafirlik yoktur. Dünyada misafir olan insan, orada ev sahibi olacaktır. Ya cennet bahçelerinde, ya da cehennem çukurlarında. Bu dünyada misafirlik adabına uyarsa insan, asıl alemde rahat edecektir.
Misafirliğin adabı vardır dostlar. İster dünyada olsun, ister evlerimizde olsun. Her şeyden önce misafir umduğunu değil bulduğunu yer. Ev sahibini eleştirmez. Ev sahibi de güler yüzünü esirgemez.
Günümüzde misafirlikler merasime tabi oldu artık. Çat kapı misafirlik kalmadı şimdilerde. Kadın erkek çalıştığı için haber vermeden, müsaade almadan gidilmiyor artık evlere. En yakınlarımıza bile telefon etmeden gidemiyoruz. Habersiz gidersek kapıda kalma ihtimalinden tutun da, asık bir suratla karşılanmak gibi pek çok seçenek söz konusu olabilir.
Bir de işin hazırlık kısmı var. Misafir gelecekse temizlik yapılmalı bir kere. Bütün ev baştan aşağı pırıl pırıl olmalı. Pasta börek eksik olmamalı. Ardından meyve mutlaka yenmeli. Kahve içilmezse eksik bir ağırlama olur.
Kıymetli dostlar, bu gün misafirlikler maalesef bu durumda. Halbuki Müslüman’ın evi her daim temiz olur. Evine yetecek yemeği zaten olur. Çayı mutlaka ocakta bulunur. Bu şartlar zaten misafir ağırlamak için yeterli değil midir?
Hazır olacağız diye misafir ağırlamaktan vaz geçecek duruma geldik. Artık evlerimize misafir gelmiyor. Çünkü hazır olamıyoruz bir türlü. Akrabalık bağlarımız ne kadar da zayıfladı. Halbuki Allah farz kılmıştı akrabalık bağlarını koparmamayı. Akrabalık bağlarını koparırken, Allahın emirlerini de sessizce uzaklaştırdık hayatımızdan.
Misafirin duasının, makbul olan dualardan olduğunu ifade ediyor peygamberimiz. Evlerimizde ağırladığımız misafirimiz, bereketini, duasını bırakarak ayrılırsa, bu rahmet demektir ev sahibi için.
Her birimiz misafiriz dünyada. Gelip geçici olan bu hayatı kalıcı güzelliklerle donatmak ta bizim elimizde. Evimize gelen misafir rahman olan Allahın misafiridir. Onu imkanlar ölçüsünde memnun etmek Allahı memnun etmektir. Bu güzel uygulamaları unutmadan yaşatmalıyız toplumumuzda. Aynı mahallede, aynı apartmanda yaşayanların birbirini tanımadığı günümüzde,misafirlikte önemini yitirdi artık.
Yeniden misafir olalım birbirimize. Baklava börek olmasa da tatlı dilimiz, güler yüzümüz yeter. Unutmayalım sevdiklerimizi. Duasını alalım asırlık çınarlarımızın. Koparırsak bağlarımızı, kopar yaratanla olan bağlarımız.
Hayırlı cumalar dostlar.