Hicret uzaklaşmak, yüz çevirmek, bir yerden uzaklaşarak başka bir yere gitmek demektir. Peygamberimiz, dinini daha iyi şartlarda yaşayabilmek için Müslümanlarla birlikte Mekkeden Medine ye hicret etmişti. Hicret kameri takvimin başlangıcı, İslam tarihinin dönüm noktasıdır.
Hicret her açıdan değerlendirilmesi gereken bir olgudur dostlar. Bir insanın doğup büyüdüğü, sokaklarında dolaştığı , anılar biriktirdiği bir yeri ter etmesi hiçte kolay değildir. Her hicret yeni bir hayatın başlangıcıdır bu anlamda. Yeniden düzen kurmak, yeni hayata alışabilmek her insanın başarabileceği şeyler değildir.
Peygamberimiz, Müslümanlara yapılan eziyetler artıp, işkenceler had safhaya ulaşınca vatanını terk etmeye karar vermişti. Medine kucak açtı kutlu nebiye. Mekkeden uzaklaşınca bir tepenin üstünden aziz vatanına hüzünlü gözlerle bakarak, kavmim bizi ayırmasaydı seni asla terk etmezdim sözleri dökülmüştü mübarek dudaklarından. Medine ikinci vatanı oldu efendimizin. Korudu kolladı müminleri. İslam devletinin temelleri burada atıldı. Müslümanlar terk etmek zorunda kaldıkları şehirlerini fethederek muzaffer olarak döndüler şehirlerine.
Hicret bir kaçış değildir. Güçlenebilmek için nefes alabilmek için kısa bir moladır. Gerçekten de Müslümanlar, Medine de güçlü bir İslam devleti kurdular efendimiz önderliğinde. İslam, dünyanın dört bir tarafına dalga dalga yayıldı. Müslümanların sayısı her geçen gün arttı.
Hicreti sadece fiziki bir yer değiştirme olarak algılamamak gerekir. Hicret aynı zamanda yanlıştan dönmek, batıldan uzaklaşıp, hakka sarılmak, günahlardan uzaklaşıp, iyiliklere yapışmak demektir.
Peygamberimiz hicret ederek fiili bir uzaklaşma yaşadı. Bu gün bizler günahlardan sakınarak, nefsimizden uzaklaşarak aslında bir çeşit hicret yaşıyoruz. Hicretimiz yaratanımızadır. Yolculuğumuz gönül ülkemizin sultanınadır. Bize gösterdiği yolda yeni ülkeler keşfetmek üzeredir bu yolculuk.
Yolculuğumuz, hicretimiz uzun solukludur dostlar. Bu hicret, ölünceye kadar beraberdir bizimle. Günah işleyebileceğimiz bir sırada bundan vazgeçmek, bir hicrettir. Kötülük yapmaya çok müsait bir ortamda iyiliğe yönelebilmek bir hicrettir. Organlarımızı kötülükten alıkoymak, iyilik yapma konusunda kendimizi zorlamak bir hicrettir. Nefsimizin kötülük yapma, günahları hoş gösterme konusundaki teşviklerine uymamak, onu susturabilmek ise en büyük hicrettir.
Hicret, Yüce Allahın emirleri doğrultusunda bir hayat yaşamaya çalışmaktır dostlar. Bu konuda karşımıza çıkacak engellerle mücadele etmektir. Yılmadan, yorulmadan, bıkmadan usanmadan bu hedef ulaşmaya çalışmaktır. Müslüman muhacirdir dünya hayatında. Dünyada ahiretin muhaciri, günahlardan kurtuluşun muhaciri .
Madem dünya bir hicret yurdudur o zaman hicretimizin nereye olduğuna dikkat etmemiz gerekir dostlar. Allah muhafaza yanlış yerlere yapılan hicret bizi, vuslata değil ziyana götürür. Ziyana uğrayanlardan değil, vuslata erişenlerden olabilmek duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.