Mübarek üç aylar geldi. Recep ayı geçti. Şaban ayı hızla ilerliyor. Ömrü olana Ramazan ayı yaklaşıyor. Ömrümüzün en büyük fırsatı, bağışlanma mevsimi, Allahın rahmetinin yer yüzüne sağanak sağanak yağacağı mağfiret iklimi geliyor. Onu karşılamaya hazır mıyız dostlar?
Hazır mıyız fıtratımızı yeniden inşa etmeye? Bozulmamış, yaratanın mayamıza koyduğu doğallığı yeniden kazanmaya. Günahlardan arınmaya, tövbe etmeye, af kapısından faydalanmaya. Belki bu Ramazan son Ramazandır. Seneye kim çıkar, Ramazana kim kavuşur bunu bilemiyoruz. Öyleyse bu Ramazanı son Ramazan gibi değerlendirmeye var mısınız?
Kırgınlıklarımızı onarmaya, kalpleri yeniden kazanmaya,araya mesafe koyduğumuz sevdiklerimizle yeniden kavuşmaya hazır mıyız? Kalp kırmak, Allahın insan vücudundaki evi olan organı yerle bir etmek demektir. Yer yüzünde Kabe ne ise, insan vücudunda kalp odur. Varsa kırgınlıklar, kırık kalpler onarmak için bir fırsattır bu zaman. Akıllı Müslüman fırsatları değerlendirir, sunulan imkanlardan en güzeliyle faydalanır. Aklımızı kullanmamız için, sunulan fırsatları değerlendirmemiz için daha ne olmasını bekliyoruz?
Hayatımızı yeniden düzene sokmaya hazır mıyız? Ertelediğimiz ibadetlerimizi, kılmadığımız namazlarımızı, vermediğimiz sadakalarımızı, yapamadığımız hayır hasenatlarımızı, hayatımıza yeniden davet etmek için neyi bekliyoruz ki? Yarın yaparım diye ertelediğimiz her şey zarara uğratıyor bizleri. Sermayemizden tüketiyoruz. Halbuki yeniden üretmek, her gün yaratanla dertleşmek, nasıl da rahatlatır günahlarla kararan ruhlarımızı. İşte yaklaşmakta olan iklim, böyle güzel imkanları barındırıyor içinde.
Ramazan öyle bir zaman dilimi ki, dünyanın diğer ucunda yaşayan Müslüman kardeşimizle gönül köprüleri kurmamızı sağlıyor. Bizleri sorumlu hissettiriyor birbirimize karşı. İhtiyacı olanın ihtiyacını karşılamak, hiçbir ihtiyacı olmayanla dualarda buluşmak bu zaman diliminin en güzel kazançları bizler için.
Unutmamak ve unutulmamak. Gazzeyi, Gazzeli müminleri unutmamak. Yaşanan soykırımı asla unutmayacağız. Çünkü biliyoruz ki unutursak aynısı, belki de daha fenası bizim başımıza gelecek. İşte Ramazan kıyama kalkma ayı. Yardımlarımızla, dualarımızla, yaptığımız boykotla maddi manevi ayağa kalkma ayı.
Bu sene Ramazan daha bir coşkulu gelmeli evlerimize gönüllerimize. Yaratana sığınmaya, onun merhametine, şefkatine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var çünkü. Dualarımızın üstündeki prangaları kırma zamanı. Bizim samimi olmayan kabul edilmemiş dualara değil, yaratana samimiyetle yapılmış, kabul edilesi dualara ihtiyacımız var. Dua müminin silahıdır buyuruyor yaratan. O silahı tekrar kuşanma zamanıdır Ramazan.
Bütün ayrılıkları, farklılıkları, olumsuzlukları bir kenara bırakıp kendimize gelmeye hazır mıyız? Kalu belada rabbimize verdiğimiz sözü tutmaya hazır mıyız? Üzerimizdeki ölü toprağını atmaya, İslam ümmeti olarak yeniden ayağa kalkmaya hazır mıyız? Birbirimizin derdini paylaşarak azaltmaya, sevinçlerimizi paylaşarak çoğaltmaya hazır mıyız? Ey müminler Ramazan geliyor. Karşılamaya hazır mıyız?
Rabbim daima hazır olanlardan eylesin duasıyla
Hayırlı cumalar dostlar.