İnsanız. Gücümüz, yapabileceklerimiz belli. Yaratanın verdiği kadar yeteneklerimiz var. Bazı olaylar karşısında süper güçlere sahip olmak istesek bile sınırlarımız var. O sınırlar çerçevesinde hareket edebiliriz. Sınırları aşmak, imkansızı başarmak çoğu zaman sarp bir yokuşu çıkmak kadar zordur. Allahın koyduğu sünnetullah denilen yasalar da bu çerçevede işler kainatta.
Aslında insan olmak, bir çok zorluğun üstesinden gelebilmenin ilk adımıdır. Süper güçlerimiz yoktur ama rabbimizin bahşettiği en büyük nimetlerden olan aklımız vardır. Kendi başımıza devasa bir kayayı yerinden oynatamayız belki, ama o kayayı oynatacak makinayı icat edebiliriz. Bir binadan öbürüne uçamayız ancak bir şehirden diğerine uçacak aletleri icat edebiliriz. İnsan olmanın gereği aklımızı kullandığımızda hayatımızı kolaylaştıracak icatlar yapabilir, daha konforlu bir hayat sürebiliriz.
Kıymetli dostlar, bazen öyle bir olay olur ki, her şeyimizle müdahale etmek, değiştirmek, hiç yaşanmamış gibi olmasını sağlamak isteriz. Bu günlerde gözlerimizin önünde cereyan eden vahşet gibi. Orada olmak, savaşı sonlandırmak, akan kanı durdurmak gibi. Düşünüp durmaktan uykularımızı kaçıran sorular zihnimizi işgal etmiş durumda. Neden bu vahşet? Ne zaman duracak? Çocuk katliamı ne zaman bitecek? Zalimler kana ne zaman doyacak? Cevap bulamadığımız bu sorular çaresizliğimizin son noktasıdır.
Aslında yapabileceğimiz bazı şeyler var dostlar. Bu zulmü şu an için tek başımıza durdurma şansımız yok. Peki ne yapabiliriz? İçimizdeki acı ve öfkeyi nasıl söndürebiliriz?
Günlük hayatımızda bazı değişiklikler yaparak başlayabiliriz işe. Karınca misali. Almayalım, kullanmayalım bu zalimlerin piyasadaki ürünlerini. Alternatif olabilecek ürünlere yönelelim. İmkanımız ölçüsünde bizde tepkimizi gösterelim. Bilinçli olmanın çok önem arz ettiği günlerden geçiyoruz.
Müslüman bir kötülük gördüğünde eliyle, buna güç yetiremezse diliyle, buna imkan bulamazsa kalben o kötülüğü kınayarak tepki göstermelidir. Bu hadis tam da bu gün yaşanan gerçeğe vurgu yapıyor. Elimizle yapabileceğimiz yardımları yaptıktan sonra, dilimizle söylememiz gerekenlere gelir sıra. Dil dua eder mazlumlar için. Kalp o duaya eşlik eder. Gözlerden süzülen yaşlar, kefaret olur günahlara, söndürür zalimin zulmünü. O zulüm arşı alayı titretse de kalplerimiz inanıyor Allahın adaletinin gerçekleşeceğine. İşte bu yolda kim ne yapabiliyorsa, kimin neye gücü yetiyorsa onu yapma zamanı.
Çocuklarımıza da bu konuda gerekli bilinci aşılamalıyız dostlar. Tepkimizi koyarken niye böyle davrandığımızı anlatalım onlara. Bilinçli bir nesil yetiştirmek, etrafında olanlara duyarlı bir nesil yetiştirmek bizim elimizdedir. Hiçbir şey yaşanmıyor gibi davranmak, duyarsız olmak Müslüman’a yakışmaz.
Elimizden geleni yapalım dostlar. Bu bazen içten bir dua, bazen küçük bir yardım, bazen de üç beş damla göz yaşı da olsa. İlahi huzurda en azından karınca misali elimden geleni yaptım ya rabbi deme imkanımız olur.
Dualarda buluşmak dileğiyle. Hayırlı cumalar dostlar.
ELİMİZDEN GELEN
27 Ekim 2023, Cuma - 11:58