info @ giresunguncel.com.tr

Bazı günler, geceler insan hayatında ayrı bir önem arz eder. Yaşanan olaylar, bu zamanları diğerlerinden farklı kılar. On beş temmuz gecesi de böyle gecelerden biriydi dostlar.
O gece yaşananları unutmam mümkün değil. O gece hissettiğim korkuyu başka bir zaman diliminde hissetmedim. Erken uyumuştum. Uykumdan eşimin kalk darbe oluyor sözleriyle, yataktan fırlayarak uyandım. Gerçekten de hainler, vatanımıza, bağımsızlığımıza, birliğimize kastetmişlerdi. Bayrak, namus, vatan kavramları lügatlerinde olmayan bir güruh, sözüm ona darbe yapmaya kalkmıştı. Bu çirkin emellerine Türk askerini de alet etmişlerdi. Milletin ordusunu, askerini, silahını millete doğrultacak kadar gözlerini karartmışlardı.
Önce köprüler, havalimanları abluka altına alındı. Meclis vurulmaya başlandı. Vatanını, milletini, devletini savunmak için sokaklara çıkan halka ateş edilmeye başlandı. Göz yaşları içinde olup biteni ekran başından izlerken, biz de sokağa çıkmalıyız diyerek kendimizi sokağa attık.
O gece kastedilen, vatandı, bağımsızlığımız, yaşama hakkımızdı. Bunu devletin ordusu eliyle yapmaya çalışmak ta ihanetlerin en büyüğüydü. Düşmana karşı halkını savunmakla görevli olan ordu, halkını vuruyordu bir hiç uğruna.
O gece yaşadığım korku, vatansız kalma korkusuydu. Ölmek değildi bizi korkutan. Ölünce şehit olma şerefine erişe bilirdik. Ama vatanımız elden giderse, vatansız kalırsak ne yaparız. Çocuklarımız vatansız kalırsa, ülkemize gelen mülteci kardeşlerimiz gibi yurtsuz kalırlarsa ne yaparlar diye yavrularımızı düşündüm.
Bu vatan bize şehitlerimizin emaneti dostlar. Biz on beş temmuz gecesi emanete sahip çıkmayı başardık Allaha bin şükür. Vatansız yaşayamayacağımızı bir kez daha idrak ettik. Gidecek yerimiz yok, bizim için başka vatan yok. Sadece bizim için değil, dünyanın diğer ucunda yaşayan Müslümanlar için de Anadolu son kaledir. Ayrı coğrafyalarda yaşasak ta gönül birliği kurduğumuz kardeşlerimiz, bu vatanın selameti için her daim dua etmekteler.
Bu konuda gençlerimizi bilinçlendirmeliyiz. Bağımsızlığımızın kıymetini, onu kaybetmeden anlamalı ve gençlerimize anlatmalıyız. Çanakkale de şehit olan bıyıkları yeni terlemiş, on beşinde gençlerin ne uğruna şehit olduklarını onlara anlatmalıyız. Yaşadığımız acı tecrübeleri unutmamalı ve unutturmamalıyız. İşte o zaman aynı acıları tekrar yaşamayız Allahın izniyle.
O gece gençler, abdestlerini alarak şehadete yürüdüler. İsimleri şanlı tarihimize altın harflerle yazıldı. Onlar Allah katında nimetlerin en güzeliyle rızıklandırılmaktadır. Bize düşen uyanık olmaktır. Terör örgütlerine, din istismarcılarına fırsat vermemeliyiz. Müslüman aynı delikten iki kez sokulmaz. Aynı tehlikeyle karşı karşıya kalmamak için önlem alır. Aynı silahla ikinci kez vurulamaz.
Rabbim bizleri vatansız, bayraksız, geleceksiz bırakmasın. Aynı acıları tekrar yaşatmasın. Bize de uyanık davranma basireti versin duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.