Pandemi gölgesinde oynanan ligde tüm takımlar bin bir sıkıntı içinde mücadele veriyor. Bir yanda seyirci yokluğu, bir yanda covid sıkıntısı can sıkarken, sakatlıklar ve cezalar, ister istemez kulüpleri zor durma sokuyor. Hemen hemen her takım sıkıntı içinde. Bu yetmezmiş gibi, bir de maçların 3-4 gün aralıklarla oynanması, ayrı bir sorun. İşte tüm bu sorunların üstesinden gelmek, tabii ki kolay değil. Ancak, ligler böyle devam edecek…
Bir genellemeyle başladığımız yazımızda, bizim esas konumuz Giresunspor. TFF 1. Ligde 12’nci haftayı geride bıraktık, ama daha 9 maç oynayan, 10 maç ve 11 maç oynayan takımlar var. Covid belası takımlarımızı da vuruyor. Fazla bir seçeneğimiz yok, ama biz elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. Pandemi gölgesinde sık aralıklarla oynanan maçlarda öyle ahım-şahım bir futbol oynamak mümkün değil. Ligimizdeki takımların maçlarını gördükçe, iştahımızı ister istemez daha çok kabartıyoruz ve hedefimizi yüksek tutmak istiyoruz. Geride kalan maçlara baktığımızda, üst üste 3 iddialı rakibimizle içerde veya dışarda berabere kaldık. Ardından lig sonuncusu Eskişehir ile oynadığımız maçı 2-0 kazandık ve artık biz de iddialı bir konuma geldik.
Maçların sıklığını ve yorgunluğu hesaba katıyoruz, ancak Giresunspor’da coşkulu ve tempolu bir oyun göremiyoruz. Kadromuz kısıtlı, sakatlar var, cezalılar var; ama yine de mevcut oyuncularımızla sahada daha agresif bir futbol oynayan, rakibi bunaltan ve coşkulu oynayan bir takım görmek istiyoruz. Böyle olursak, o zaman başarılı oluruz ve boş yere kayıplar vermeyiz.
Şu anda 12 maçımız geride kaldı; topladığımız 20 puan küçümsenecek bir rakam değil. Ligde liderle aramızda fazla bir puan farkı yok. Üst üste 2 maçı kazansan sen de lider olursun. Tüm takımların aynı çapta görüldüğü ligde, pekala üst basamaklara çıkma şansımız var. Yeter ki, maçlarımızda daha coşkulu ve daha tempolu olalım. Sahaya çıktığımızda yapacağımız presle ve coşkulu oyunla tüm rakiplerimizi korkutalım ve onlara göz açtırmayalım. Futbolda; iyi mücadele ve agresif oyun sonuç alır. Sahaya çıkan her futbolcumuz kendi işini layıkıyla yapmalı ve kolektif bir oyun şablonu içinde mücadele etmelidir. Futbolda bencillik ve egoistlik pek işe yaramaz. 90 dakika boyunca rakibe saldırıp, karşımızdakini hataya zorlamamız ve hücumlarda daha etkili olmamız gerekir. Maç kazanmak kolay değil, ama futbolun gereğini yapıp en az hata ile sonuca gitmeliyiz. Takım olarak oyun kapasitemiz düşük, futbolcularımızdan çoğunun mücadelesi yetersiz.
Halbuki, takım olarak daha diri ve agresif olmalıyız. Sahamızda lig sonuncusunu yenerken bile zorlandık! Beklerimiz kapasitelerinin üstünde işler yapmak istiyor, orta sahada iyi koordine olamıyoruz. Oyun kurucumuz yok, defanstan dan-dun toplarla çıkıyoruz. Hedefi olan bir takıma bu futbol yakışmıyor. Maç yorgunluğumuz var, ancak yine de iyi bir takım oyunu ortaya koyup, mücadelemizle gerçek gücümüzü daha iyi göstermek zorundayız.
Laf söylemek kolay diyeceksiniz ama, idmanlarınızı da ona göre yapmak durumundasınız. Madem bu ligde oynuyoruz, o zaman biz de varız demek için canla-başla mücadele etmek zorundayız. Yoksa ite-kaka berabere kalmak ve maç kazanmak, bizi hedefe götürmez. Eğer hedefe ulaşmak istiyorsak ki, tabii ki istiyoruz; o zaman daha coşkulu ve daha tempolu bir futbol oynamak zorundayız. Haydin bakalım, şimdi önümüzde zor gibi gözüken Keçiören maçı var. Rakibin ligdeki konumundan korkmadan cesaretli ve coşkulu bir oyunla Ankara’da 3 puana oynayalım. Bunu da sağlamak için 90 dakika mücadeleyi elden bırakmayalım.
Tüm Çotanaklar sizlerden Ankara’dan galibiyetle dönmenizi bekliyor. Ligde iddiamızı ortaya koymak için bunu gerçekleştirmek zorundayız. Moralli ve tam kadrolu bir Giresunspor’un, Çarşamba günü sahadan güzel bir sonuçla döneceğine yürekten inanıyoruz. Burada hedefimiz mutlak galibiyet olmalıdır. Çık sahaya, arslanlar gibi mücadele et, çatır çatır oyna ve kazan…