İnsan oğlunu en güzel şekilde yaratan, diğer varlıkları emrine veren Allah, insanın dünya ve ahirette de mutlu olmasını ister. Mutluluk, emirlerine itaat edip, yasaklarından uzak durmaktadır. Mutluluk, Onun rızasını kazanmaktan geçer. Rızasına giden yollar aşılması zor engellerle doludur. Bu engelleri aşmak,sabır ister. Engelleri aşabilenler doyumsuz bir lezzete ulaşırlar. İşte bu engelleri aşmada kulun en büyük yardımcısı ibadetlerdir. Bu ibadetlerin birincisi ise namazdır dostlar.
Namaz efendimizin gözümün aydınlığı diye sevdiği, soyundan gelenlere Allahın sevdirmesi için dua ettiği güzide bir ibadettir. Miraç hediyesidir namaz. Bu yüzden her namazda kul, miraca yükseliyor gibi ulvi hissetmelidir kendini.
Tekbirle başlar namaz. Allah en büyüktür diyerek ellerini birleştirir Mümin. Dünyaya dair her şeyi geride bırakarak saf tutar Rabbinin huzurunda. Tekbirle başlayan büyük randevu, selamla sona erer. Bir daha ki randevuya kadar kula düşen vuslatı istemek, vuslatı beklemektir.
Dünya hayatı çok kısa dostlar. Ne zaman biteceğini bilmediğimiz bir hayatı anlamlandırmaya çalışıyoruz. İşte ibadetlerimizin önemi burada bir kez daha karşımıza çıkıyor. Hayatımız anlam kazanıyor ibadetlerle.
Yaratanla aramızda vuslat köprüsü kurar namaz. Bunalan ruhlarımızı, secdede feraha kavuşturur namaz. Hazanı yaşayan kalplerimize baharın müjdesini sunar. Kara kışlar sona erer, yaz gelir kararan ruhlarımıza.
Yaşadığımız büyük afet, hayatın ne kadar kısa olabileceğini bir kere daha gösterdi bizlere. Hayat saniyelere sığacak kadar kısa. Akşam yataklarına ne hayallerle giren insanlar sabahı göremedi. Halbuki yarın yapacak ne çok işleri vardı. Evlendirilecek evlatlar, ödenecek borçlar, gidilecek işler, temizlenecek evler her şey yarım kaldı. Ne hayaller tükendi enkazların altında. Bir kez daha anladık ki hayat denen şey yaşadığımız andan ibarettir. Geçmiş elimizden çıktı, gelecek ile ilgili bilgimiz yok. Yaşadığımız an yani şimdi elimizde kalan. Şimdiyi en güzel şekilde değerlendirmek, akıllı bir kulun yapabileceği en güzel şeydir. Şimdi namazla ömrü bereketlendirme vakti dostlar.
Namazın miraç olduğu, şeytanın zincire bağlandığı, her anının birbirinden lezzetli olduğu Ramazan ayındayız. İbadetlerimiz daha da lezzetli şimdi. Namazımız, orucumuz, Kuranla olan dostluğumuz, zekat ve sadakalarımız. İbadetle çepeçevre bir hayat var önümüzde.
Ramazanda ibadet hayatımızda bir canlanma olur, olmalıdır. Çoğumuz namaz kılmaya ramazanda başlar. Kötü alışkanlıklar bir kenara bırakılır. Bu müstesna zaman diliminde yakalanan güzellikler, sonrasında da devam etmelidir. Çünkü ibadetlerin kısa ama devamlı olanı makbuldür. Namaz vakitli, ömürlük bir ibadettir. Müslüman ömrünü namazla süslemeli, hayatını namazla güzelleştirmelidir.
Sayılı nefesleri tüketmeden namaza yer açalım hayatımızda. Namazsız Müslüman yarımdır dostlar. Bizi Allah katında değerli kılar namaz. Şu mübarek günler geçmeden, fırsat elden kaçmadan başlayalım namaza. Kılanlarımız daha bir özen gösterelim. Unutmayalım bu dünyadan amellerimiz,iyiliklerimiz ve imanımızdan başka bir şey götürme şansımız yok.
Rabbimiz namazı bize sevdir ve soyumuzdan namaz kılan evlatlar nasip eyle duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.