info @ giresunguncel.com.tr

İnsan, toplum içinde doğar, büyür ve ölür. Etrafındaki kendi gibi insanlarla yaşar, ilişkiler kurar, sosyalleşir. Yalnız ve kimsesiz yaşayamaz. Çevremizde, doğuştan akraba olduğumuz insanlar vardır. Annemiz , babamız, kardeşlerimiz, diğer akrabalarımız gibi. Bir de evlilik yoluyla hayatımıza sonradan katılanlar vardır. Hangi yolla olursa olsun akraba çevremiz sürekli genişler.
Akrabalık bağları hem Yüce kitabımızın üzerinde önem ve hassasiyetle durduğu, hem de peygamber efendimizin ömrü boyunca üzerinde titizlikle durduğu konuların başında gelir. Sılai rahim ifadesini duymuşsunuzdur dostlar. Allah bu ifade ile akrabalık bağlarını kasteder. Kuran akrabayı yakın ve uzak akraba olarak iki guruba ayırır. Bu iki gurupla alakalı olarak ta haklardan bahseder. Hal hatır sormak, varsa ihtiyaçlarını gidermek, ziyaret etmek, lütuf ve ihsanda bulunmak bu haklardan bazılarıdır. Hele de bu akrabalar birinci derecede yakın ise anne, baba, kardeş gibi, bu bağ çok daha kuvvetli olmalıdır.
Sılai rahim farzdır dostlar. Bağları koparmak, görüşmemek, alakadar olmamak, kin gütmek ise haramdır. Hele de günümüzde sıkça duyduğumuz, bazen çok basit olabilecek sebeplerden kesiyoruz bağlarız, koparıyoruz bütün irtibatı. Bunun sonucu olarak ta Rabbimizin gazabını hak ediyoruz dostlar.
Belki bu satırları okurken içinizden, akraba da akrep gibi sokuyor hocam. Rahat durmuyor. Sürekli zarar vermeye çalışıyor. Dedi kodu almış başını yürümüş. Kimse kimseyi görmek istemiyor, ne kadar uzak olursak o kadar iyi gibi serzenişler geçirebilirsiniz dostlar. Haklı olduğumuz, çok üzüldüğümüz, haksızlığa uğradığımız zamanlar olabilir. Özellikle de bu haksız muameleleri anne ve babamızdan görmüş olmak daha da yıpratıcıdır bizim için. Evlatları arasında ayrım yapan, mirasını adaletle dağıtmayan, kardeşleri birbirine düşüren anne babalar var toplumumuzda. Haksızlığa uğrayan evlat, görüşmemekte, gidip gelmemekte buluyor çözümü. Halbuki böyle davranmak bir çözüm değildir. Anne babamızı seçemediğimiz gibi, onları değiştirme imkanımızda yoktur dostlar. Hele de akrabalık bağlarını koparıp atmak, sanki yokmuşlar gibi davranmak, Allah’ın koyduğu sınırları ihlal etmek anlamına geleceği için, çözüm değildir asla.
Diğer akrabalarımız için de durum çok farklı değildir dostlar. İnanın bu gün belki görüşmemek için yüzlerce sebep bulabiliriz. Bu sebeplerin içinde çok önemli olanları da bulunabilir. Zarar görmeyecek, karşı tarafa da zarar vermeyecek bir sistem kurmalıyız dostlar. İrtibatı tamamen koparmadan, kendimizi de mağdur etmeden devam ettirmeliyiz akrabalık bağlarını.
Peygamber efendimiz Müslüman olmayan akrabayı bile koruyup kollamamızı emrediyor dostlar. İhtiyacı olursa gidermemizi tavsiye ediyor bizlere. Bu durum bize akrabalığın ne kadar güçlü, sağlam bir bağ olduğunu gösteriyor. Sımsıkı kenetlenilmesi, hiç kopmayacak gibi sapasağlam ayakta tutulması gereken bir emirdir sılai rahim. İyi günde sevinçte yan yana, kötü günde keder de omuz omuza olmayı gerektirir.
Unutmayalım dostlar, akrabalık bağları güçlü olmayan insanlar, başkalarıyla da sağlıklı ilişki kuramaz. Kendisine faydası olmayanın başkalarına fayda göstermesi mümkün değildir. Allah’ın farz kıldığı bağları koparmamak,bu bağları her daim canlı tutmak asli görevimizdir.
Cumamız mübarek olsun dostlar.