Ahlak, kişilik özelliklerini ifade eder. Ahlaklı insan olmak, başkalarının gözünde temiz, güvenilir, sevecen olmak demektir. Adam gibi adam olmak deyimi ahlaklı insanları ifade ederken kullandığımız kavramlardandır. Allah ve peygamberi bu insanları sever ve diğer insanlara sevdirir. Ahlak, insana has bir kavramdır. İnsan hayatının her anını kuşatmalıdır ahlak. Her şeyin bir ahlakı vardır dostlar. Konuşmanın, yeme içmenin, giyinip kuşanmanın. Yaptığımız ticaretin, kazandığımız paranın ahlakı olmadan, helal olmadığını bilmemiz gerekiyor. Söylediğimiz söz, karşımızdakini incitiyorsa, sözün ahlakını ihlal etmişiz demektir. Bakışımızla rahatsızlık veriyorsak, bakışımızın ahlakı yok demektir. Komşuluk ilişkilerimiz ahlak üzerine kurulu değilse, aynı binanın içinde birbirimize düşman olarak yaşamak kaçınılmaz olacaktır. Ahlak, insanı güzelleştirir. Başka insanların ve yaratanın gözünde değerli kılar. Ahlaklı insan her şeyi güzel görür, bütün işlerinde güzel olanı tercih eder. Çalıştığı işi en güzelinden yapar, kimsenin hakkını yemez, kimseyi ezmez, kendini de ezdirmez. Dedikoduyla işi olmaz, kimsenin ayıbını, açığını aramaz. Öncelikleri vardır. Ailesi, arkadaşları, komşuları iyi olursa o da iyi olur. Sevdiklerinin sıkıntıları, onun da sıkıntısı olur. Diğer insanlar onun elinden,dilinden emin olurlar. Toplumda sevilen, sayılan, sohbeti aranan bir insan olur. Kıymetli dostlar aslında ahlak, Müslüman’a en çok yakışan davranışların bütünüdür. Müslüman erdemli, faziletli bir hayatı tercih edendir. Ahlaklı olmak ve mümin olmak birbirini tamamlayan, ayrılmaz iki kavramdır. Biri olmadan diğeri yarım kalır. Ahlaksız Müslüman olamaz, olmamalıdır. Biz, güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilmiş bir peygamberin ümmetiyiz. Küçüğüyle küçük olmuş, büyüğüne hürmette asla kusur etmemiş, toplumun her kesimine hitap etmeyi başarmış bir peygamber örneği var karşımızda. Hal böyle iken biz nasıl ahlak duygumuzu kaybedebildik? Bu sorunun cevabını aramak gerekmektedir dostlar.Her şeyden önce bazı kavramların anlamını unuttuk, unutturduk. Dürüst insanların saf olduklarını, bir işten anlamadıklarını zannettik. Onları argoda kötü anlama gelen pek çok tabirle vasıflandırdık. Kendimizi uyanık gördük. Ahlaksızlığın adını kendimizce değiştirmeye çalıştık. Üç günlük dünyada üç kuruş etmeyen davranışlara bel bağladık. Halbuki, temiz kalpli olmak, başkalarının iyiliğini istemek ahlaklı olmanın ilk aşamasıdır. İkili ilişkilerde karşı tarafı düşünmek, kılıbıklık değil, karşı tarafa değer vermekle alakalıdır. Eşine değerli olduğunu hissettirmek, aile ahlakı açısından temeldir. Ahlaklı birey, ahlaklı ailenin, ahlaklı aile de ahlaklı toplumun temelidir. Bugün ailenin önündeki en büyük engel, ahlaksızlıkta sınır tanımamaktır. Bunun sonucunda da boşanma oranları artmakta, aileler dağılmaktadır. Her işin başı ahlaktır. Ahlakı olmayan her iş yarım kalmaya mahkumdur. Rabbim ahlaklı yaşatsın, ahlak üzere bu hayatı tamamlamayı nasip eylesin duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.