Bakan Özer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin sunumunda, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim ve öğretimin her kademesinde bütün bireylerin nitelikli eğitime eriştiği bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.

Özer, eğitimin her zaman kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:"Toplumun tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim ve öğretim hizmetlerini yürütebilmek için eğitim bütçemiz, 274 milyar 384 milyon 474 bin lira olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2022 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7'sini oluşturmaktadır. Eğitime ayrılan bu bütçe ile 2022 yılında okullar arası başarı farklarının azaltılması ile eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi ve böylece eğitimde kalitenin artırılması ana odağımız olacaktır."

Okul öncesi eğitime erişimin artırılması ve okullar arası imkan farklılıklarının azaltılması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu desteklenmesine yönelik çalışmaların daha çok ön planda olacağını dile getiren Özer, tüm bu adımların sayesinde Türkiye eğitim sistemini dünya ile daha fazla rekabet edebilir bir hale getireceklerini söyledi.

"OKUL BAZLI BİR KAPATMA YAKLAŞIMINDAN ZİYADE SINIF BAZLI BİR YAKLAŞIMI TERCİH ETTİK"

Özer, "Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun da onayladığı kurallara harfiyen uyarak yüz yüze eğitime devam etme kararlılığı içerisindeyiz. Gerçekten tüm öğretmenlerimiz ve çocuklarımız okullarını çok özlemişlerdi. Okullara devam oranının Kovid-19 salgını öncesindeki oranı dahi aşması bu özlemin somut bir yansımasıdır. " ifadesini kullandı.

Okulları yüz yüze eğitime açılması için alınması gereken önlemlerle ilgili çok kapsamlı bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Özer, "Okullarımızın ihtiyacı olan temizlik malzemeleri için ayrılan ödenek miktarını 10 kat artırarak 722 milyon liraya çıkarttık." sözlerini sarf etti.

Özer, vaka ve yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen sınıf sayısı verilerinin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ortamında okulların güvenilir ortamlar olduğunu gösterdiğini belirterek, "Bu nedenle gelinen noktada okul bazlı bir kapatma yaklaşımından ziyade sınıf bazlı bir yaklaşımı tercih ettik. Bu kapsamda vaka bazlı ve yakın temaslı duruma göre Sağlık Bakanlığınca belirlenen kriterler çerçevesinde yüz yüze eğitime sınıf bazında daha önceden 14 gün ara verirken, en son Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun kararıyla 10 günlük ara verilmektedir." bilgisini paylaştı.

AŞILANMA HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Eğitim personelinin aşılanma oranının her geçen gün arttığına dikkati çeken Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1 doz aşı olan öğretmen oranımız bugün itibarıyla yüzde 93'e ulaşmıştır. En az 2 doz aşı olan öğretmen oranımız ise yüzde 87'dir. Aynı zamanda aşı olmadan bağışıklık kazanıp antikor oluşturan öğretmen oranımız ise yüzde 5 civarındadır. Dolayısıyla en az iki doz aşı olmuş ve antikor oluşturmuş öğretmen oranımız yüzde 92'ye ulaşmıştır. Diğer taraftan öğretmenlerimizin aşılanma oranının böylesine yüksek olması okulları açık tutmayla ilgili olarak elimizdeki en büyük avantajımızı oluşturmaktadır. Bu konudaki hassasiyetlerinden, katkılarından ve topluma örnek olmalarından dolayı kıymetli öğretmenlerimize teşekkür ediyorum."