Kulüpler Birliği Vakfı’nın talepleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Nihat Özdemir, “Kulüpler Birliği’nin isteklerinde herkesin kabul ettiği istekleri olmayabiliyor, bizim de onlarla uyuşmadığımız noktalar olabiliyor. Ki bu normal. Onlar isteyen taraf, biz de talimatları düzenleyen, denetleyen kuruluşuz. Her şeyin birbiri ile örtüşmesi söz konusu değil. Mutlaka farklı düşünceler, farklı görüşler olacaktır. Bize düşen nedir? TFF olarak biz herkesi dinleyeceğiz, herkesi dinleyeceğiz. Kulüpler Birliği’ni dinlediğimiz gibi medyadaki arkadaşlarımızı da, spor kamuoyunu da, devlet yetkililerimizi de dinleyeceğiz. Netice olarak kararı TFF verir. Yabancı konusunda, bu sene uygulayacağımız, sahada 8 yabancı, 6 tanesi yedek kulübesinde veya tribünde olabilir, o kulübün bileceğiz iş Ama sahada 8’den fazla yabancı istemiyoruz. Biz bu rakamı bulurken de geçmiş yıllara baktık. Takımlar yabancı konusunda sezonu ortalama olarak 2019-2020 sezonunda 7.30’la, geçen sezon 7.12 ile bitirmiş. Bizim uyguladığımız rakam 8. Peki şu anda Kulüpler Birliği’ndeki bütün kulüpler 8’e karşı mı? Hayır. Bu 20 takımın içerisinde, birçok kulüp 8+6’nın uygun olduğunu, ki biz bu kararı bu hafta, bu sezon almadık ki, bir yıl evvel aldık ve üç yıllık periyot için aldık bu kararı. 14, 12, 10’a düşerek devam edecek. Sahadaki oynayan sayısını 8, bir yıl sonra 7, ertesi yıl 6’ya düşürerek yolumuza devam edeceğiz. Bunu isteyen bir çok kulüp var. İstemeyenler de var. Ama bu son bir ayda, iki ayda alınan bir karar değil. Uzun zaman yaptığımız çalışmaların neticesinde almış olduğumuz bir karardı ama geldiler kulüpler dediler ki ‘pandemi var, hazırlıksız yakalandık, ne olursunuz bunu 1 yıl erteleyin’. ‘Hay hay dedik’, 1 yıl erteledik ve bunu bu sene uygulanacağı 1.5 yıl evvelden belliydi. Onun için bu konuda kararımız belli. İnşallah yarın da lig başlayacak. Bizler, sizler, spor kamuoyu, bu modeli, neden bu kararı aldığımızı göreceğiz. Birçok maçta birçok takım 11 yabancı ile çıkıyor. Hiçbir zaman Türk oyuncularına değer vermediler. Çok iyi yabancı futbolcular getirmediler mi, müthiş yeni oyuncular geldi. Ama maalesef değerinde olmayan birçok yabancı oyuncu da maalesef transfer edildi. Kulüplerin başına çok ciddi maddi sorunlar açtılar. Oyuncular FIFA’ya gittiler, mahkemelere gittiler, FIFA’dan önemli derecede transfer yasakları getirdiler. Ve bizim kulüplerimize faydası olduğu kadar çok büyük zararlar verdiler. İsim söylemeyeyim ama bildiğim bugün Süper Lig dahil, 8-10 takım, yabancı sayısından ve çok fazla yabancı transferi yaptıklarından dolayı maddi sıkıntılar yaşıyor. FIFA’da önemli derecede dosyaları olan kulüplerimiz var. Biz Türk sporcusuna, Türk futbolcusuna önem verilmesini istiyoruz. Efendim Türk futbolcularının fiyatı artmış! Euro’nun da değeri arttı. Yani siz 300 bin Euro’ya oynatacağınız bir oyuncunun değeri bugün 3 milyon TL’dir. 500 bin Euro’ya oynatacağınız oyuncunun fiyatı da 5 milyon TL’dir. Bugün Türk oyucular da zaten bu seviyededir. Hedefimiz Türk futbolcularının Süper Lig, 1. Lig, zaten 2 ve 3. Lig’de yabancı yok, daha fazla görev almalarını sağlamaktır. Öyle kulübümüz var ki, 4.98 yabancı ortalaması ile oynamış geçen sene. Öyle kulübümüz var ki 5.5 ortalama ile oynamış. Yani 11’in yarısı Türk, yarısı yabancı imiş. Bırakalım onu, TFF 1. Lig’de biliyorsunuz 8 tane yabancıdan 5’ini 11’de oynatma hakkı var. Ama TFF 1. Lig’de öyle takım var ki, ismini söylemekten çekinmeyeceğim, Altınordu takımımız var, hiçbir yabancısı yok. Ne yaptı bu sene? Neredeyse Süper Lig’e geliyordu. Altay ile Play-off oynadılar. 1-0 yenilip kaybettiler, yemeselerdi belki o golü, penaltılara gitseydi, belki Altay’ın yerine Altınordu Süper Lig’de bulunacaktı. Ve Sayın Başkanları Mehmet Seyit Özkan Bey, kendisine Türk futboluna verdiği katkılardan dolayı teşekkür ediyorum, bana, ‘Nihat Başkan eğer Süper Lig’e de gelsem, bu şartlarımı bu kaidemi bozmayacaktım, tamamen Türk futbolcularımla da Süper Lig’de mücadele edecektim ve örnek olacaktım’ dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim, ‘İnşallah seneye çıkarsınız’ dedim. O modelin Türk futbolunda etkili olmasını çok istiyorum” ifadelerini kullandı. Teşvik sistemiyle ilgili de Özdemir, “Bu sezonla birlikte, bilhassa önümüzdeki sezonda, yerli futbolcu oynatan, alt yapısından yerli futbolcu yetiştiren kulüplerimize önemli derece teşvik ödülleri vereceğimizi buradan ilan edebilirim. Yalnız 8+6 meselesi değil, bunun altının doldurulması gerektiğine inanıyoruz. Federasyon olarak da bu konuda çalışmalar yapıyoruz” şeklinde konuştu. UEFA tarafından alınan deplasman golü avantajının kaldırılması hakkında ise Özdemir, “Getirdiğimiz yeniliklerden bir tanesi de bu. UEFA artık deplasmanda atılan gollerin avantaj sayılması kuralını kaldırdı. Biz nerede karşılaşabiliriz bu durumlarla? TFF 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig play-off müsabakaları ile bu sene rövanşlı oynatacağımız Ziraat Türkiye Kupası’nın yarı finallerinde, deplasmanda atılan gol avantajını UEFA gibi kaldırdık. 55 üye ülkeden birisiyiz. UEFA’nın kararlarına uyum sağlamalıyız ki çok başlılık olmasın, tek seslilik olsun. Onun için de UEFA’nın almış olduğu kararları ülkemizde uygulamak her zaman ana hedeflerimizden birisi” dedi.