UFK Başkanı Hamza Bölük ve Yönetim Kurulu Üyeleri Arslan Soydan, Sebahattin Arslantürk, Mustafa Poyraz, Mehmet Hasdemir, Adem Sarı ve Genel Sekreter Eren Nizam, Bakan Kirişçi’ye Türkiye fındık üretiminin gelecek projeksiyonuna ve fındık tarımında yeni bir ivme kazandırılabilmesi için çözüm önerilerini aktardılar.
Bakan Kirişçi’ye çotanak tablosu ve bir sepet fındık hediye eden UFK Başkanı Bölük, fındıkta en büyük sorunun üretim olduğunu ifade etti. Türkiye’nin dünya fındık üretiminde lider konumda bulunmasına karşılık bu liderliği gittikçe kaybetmeye başladığına dikkat çeken Bölük, “Her ne kadar dünya fındık tüketimi artsa bile ülkemizin bulunduğu liderlik rakip ülkeleri hala rahatsız etmemektedir. Her zaman ve şekilde dünyada üretim yapılabilecek alanlarda en modern tekniklerle üretimlerini artırmaktadır. 1990 yılına kadar en üst seviyeye ulaşan fındık üretim miktarımız her geçen yıl düşmüştür” dedi. Şu anda yıllık fındık rekoltesi 55 bin ton olan Şili’nin 2027 yılı üretim hedefini 127 bin ton olarak belirlediğini aktaran Bölük, Türkiye fındık üretimi aleyhine bir çalışmanın hızla devam ettiğini ve özellikle fındık açısından terk edilmiş bölge olan Ordu, Giresun ve Trabzon illeri için acil durum çağrısı yaptıklarını kaydetti.
“Fındık bölgenin olmazsa olmazı”
UFK Başkanı Hamza Bölük, Karadeniz Bölgesi ekonomisi için fındığın olmazsa olmaz olduğun, Tarım Bakanı Kirişçi’ye söyleyerek, “Bu bölge fındık ve ülke için stratejik öneme sahip. Hal böyle olunca buradaki insanlarımızın tarımsal faaliyetlerini devam ettirebilmesi için kesinlikle ve kesinlikle devlet desteği ile bu arazilerin makinalı tarıma geçişi sağlanmalı, arazilerin toplulaştırılması sağlanmalı, çiftlik yönetimi şekli işletmelere dönüştürülmesi lazım gelmekte. Bunun için üniversitemizin ve sektörün işbirliği yaparak belirli bir planlama dahilinde bu üç ilimizdeki arazilerin planlı üretime geçirilmesi gerekmekte” dedi.
Giresun Ticaret Borsası üyesi bir gencin yaklaşık 27 çiftçiden 136 dönüm araziyi 15 yıllığına kiraladığını belirten Bölük, “Bu arazide verimi artırmaya çalışıyor. Geçen seneye kadar 4 ton aldığı bahçeden bu sene yaklaşık 13-14 ton fındık bekliyorlar. Aslında bu çalışmalarında desteklenmesi lazım bunların hukuki bir boyuta ulaştırılması lazım. Yapılınca pekala olabiliyor. Ama arazilerdeki bu mülkiyet sorunlarının çözülmesi lazım. Arazisinde çalışmayan üretmeyen insanların bir şekilde üretime döndürülmesi lazım. Ya da bu konuyla ilgili firmaların eliyle üretimin artırılması lazım. Fındık sektöründeki her bir kayıp ülkemizin aleyhine oluyor Sayın Bakanım bunun için bir an önce arazilerin Sizlerinde bahsettiği üzere ölçek ekonomisine dönüştürülmesi lazım. Yapılan faaliyetlerin rasyonel ve rantabl olması lazım. Sayın Bakanım bu minvalde Üretimin artırılması için özellikle makinalı tarımın yapılmasında zorluklar yaşanan Trabzon, Giresun ve Ordu illerinin bir an önce acil eylem planına alınarak bu bölgede verimin artırılması yönünde çalışmaların planlı bir şekilde başlatılması gerekmektedir” diye konuştu.
Fındıkta ürüne destek verilmesini isteyen Bölük şunları kaydetti; “Üretimi artırmaya hiçbir faydası olmayan doğrudan gelir desteğinin terk edilerek ürüne destek modeline geçilmesi gerekmektedir. Ürüne destek için mevcut ticaret borsalarının alt yapısı kullanılarak ürünün borsa pazarlarında satışa teşvik edilmesi sağlanarak destek modelinin bu şekilde sürdürülebilir kılınması gerekmektedir. Bu şekilde yeni uygulamanın bir birini otokontrol halinde takip etmesi mümkün olacaktır. Çünkü fiili satışların olacağı borsa pazarları destek modelinin de merkezi olacak ve herhangi bir suiistimalin önü de alınmış olacaktır. Ülkemizdeki her atıl alanın tarımsal üretime dönüştürülmesi için seferberlik ilan edilmelidir. Tarımda çok üreten ve ihracat yapan bir ülke olmanın yollarını aramalıyız. Ondan sonrasında diğer sektörlerde de aynı şekilde ilerlemeyi sağlamamız içten bile değildir. Bu çok zor bir şey değildir. Sadece çalışmaktan başka yapılması gereken bir şey yoktur. Çok çalışmak tarımsal üretimde dünya lideri olmak için işin anahtarıdır. Fındık üretimindeki gücümüzü tekrar eski günlerine birim maliyetleri düşürmek şartıyla yerine getirebilirsek. Fındık Ticareti, Sanayi ve İhracatında birçok sorunun üstesinden geleceğimizi hep beraber göreceğiz. Özellikle bunu destekleyen katma değerli ürün üretimini de destekleyen bir model ile Dünya Fındık Ticaretine tam anlamıyla hakim olunması vizyonunda olmalıyız.”