Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan Milli Uzay Programı tanıtım toplantısı için Millet Kongre ve Kültür Merkezi Salonu özel olarak hazırlandı. Yaklaşık 1 hafta süren hazırlıkların ardından salonun tavanına yerleştirilen kubbeye üç boyutlu uzay görüntüsü yansıtıldı.

Programın başında Milli Uzay Programını anlatan bir video izlettirilirken, ardından da tüm salonu kapsayan uzay ambiyansı ile uyumlu video sunuldu. Videonun sonunda Türkiye Uzay Ajansı'nın kırmızı-beyaz logosu ekrana yansıtıldı.

“Bu program gerçekçi ama bir o kadar da rekabetçi hedefleri kapsıyor”

Türkiye'nin ilk milli uzay programını tüm dünyaya ilan ettiğini ve bu programın gerçekçi ama bir o kadar da rekabetçi hedefleri kapsayan içeriği ile Türkiye'nin uzaydaki yol haritası olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun süreli bir planlama ve çalışmanın ürünü olan Türkiye'nin ilk milli uzay programını Az sonra tüm dünyaya ilan edeceğiz bu program gerçekçi ama bir o kadar da rekabetçi hedefleri kapsayan içeriği ile ülkemizin uzaydaki yol haritası olacaktır.

Küresel uzay yarışında ülkemizi üst liglere taşıyacak bu yol haritasının başarıyla hayata geçmesini diliyorum. Yüzyıllar boyunca yeryüzünde adaletin, ahlakın ve barışın öncülüğünü yapan medeniyetimizin gökyüzündeki yolculuğuna kapı aralıyoruz. Ülkemizin uzaydaki hak ve menfaatlerini nasıl koruyacağımızı, gelecek 10 yılın nasıl şekillendireceğimizi birazdan açıklayacağız. Paylaşacağımız hedefler bir hayal ürünü değil. Havacılık ve uzay teknolojilerinde bugüne kadar başardıklarımızın bir üst noktaya taşınmasıdır.

Esasen ülkemizin kozmik rekabetteki mücadelesi 1985'ten buyana sürüyor. Bu mücadelenin asıl altyapısını ise son 18 yıldaki yatırımlarımız da oluşturduk. Hamdolsun bugün her alanda olduğu gibi uzay çalışmalarında da insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından çok daha güçlü bir Türkiye var. Ülkemizi kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir seviyeye çıkardık. Kendi imkanlarımızla ürettiğimiz ve 2012 yılında uzaya fırlattığımız istihbarat uydumuz Göktürk-2 bunun ilk örneklerinden biridir. Böylece dünyada uydu üretme kabiliyetine sahip sayılı ülkeler arasına girdik. Şimdi sırada Göktürk-3 var. Gece ya da gündüz fark etmeksizin, her türlü hava şartında yüksek çözünürlüklü görüntü elde edebilecek bu uydumuzun planlama çalışmalarına devam ediyoruz.

TÜBİTAK Uzay tarafından geliştirilen ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydumuz İmece'nin de entegrasyon işlemleri tamamlandı, testleri sürüyor. İnşallah 2022 yılında bu uydumuzu da uzaya fırlatılacağız. İmece yörünge yerleştiğinde tüm kurumlarımızın görüntü ihtiyacını karşılayacak metre altı çözünürlükteki ilk milli gözlem uydumuz olacaktır. Gözlem uydularında kazandığımız tecrübe ile haberleşme uydularını da kendi imkanlarımızla üreterek bu kabiliyete sahip 10 ülkeden biri olmakta kararlıyız” diye konuştu.

“Türksat 6-A'yı da 2022'de uzaydaki yörüngesine yerleştireceğiz”

Geçen ay başarılı bir şekilde uzaya fırlatılan Türksat 5-A uydusu ile faal haberleşme uydularının sayısını 4'e yükselttiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz ilk haberleşme uydumuz Türksat 6-A'yı da 2022'de uzaydaki yörüngesine yerleştireceğiz. Uydu entegrasyonu kadar önemli bir husus olan uydu teknolojilerinin alt bileşenleri ve yazılımlarını üretmek noktasında da yoğun çalışmalar içerisindeyiz. Yüksek çözünürlüklü uzay kamerası, yeni nesil uçuş bilgisayarı ve yazılımları, elektrikli itki motoru, yönlendirilebilir anten, tepki tekeri, yıldız izler, güneş algılayıcı gibi bir çok kritik alt sistemi özgün olarak geliştirip ürettik. Önümüzdeki süreçte Türk mühendislerinin yerli yazılımları ile birlikte uydulardan elde ettiğimiz bilgilerin güvenliğini de tamamen sağlamış olacağız” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim daha yapacak daha çok iş var. Pozitif bilimlerdeki üstünlüğün son yüzyıllarda batıya geçerek onları kalkındırdığını elbette biliyoruz. Coğrafi keşiflerle değişen güç dengelerinin farkına varmada geç kaldık. Bunun bedelini ağır ödedik. Ama bugün, dünya yeni bir değişim ve dönüşümün arifesindedir. Yeni dönemde güç dengelerini uzay keşiflerinin, bu alandaki yeni teknolojilerin belirleyeceği açıkça görülüyor. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuzla Türkiye'yi kritik ve özgün teknolojilerin üreticisi yapma hedefimize kilitlenmemizin en başında bu gerçeği görmemiz gerekiyor. Şuur, özgüven ve adanmışlığa sahip olduğunuzda erişemeyeceğimiz menzil, aşamayacağımız engel olamaz, bunu böyle bilelim. Bu anlayışla doğru zamanda insansız hava aracı ve silahlı insansız hava aracı teknolojilerine yatırım yaparak sahada oyunu değiştiren tarafta yer almayı başardık. Bunu başaranları şahsım, ailem, milletim adına tebrik ediyorum. Aynı şekilde bu akşam bu hazırlıkları bize yapan ve gerçekten bu sunumu bu kadar muhteşem bir şekilde hazırlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanıma ve ekibine de tebriklerimi sunuyorum.”

“Milli Uzay Programımızı tüm dünyaya ilan ve diyorum ki, gökyüzüne bak Ay'ı gör”

Milli Uzay Programında hedefleri gerçekleştirmek için hangi kaynak ve yetkinliklere sahip olunması gerektiğini, adımların ne zaman ve ne şekilde atılacağının belirlendiğini kaydeden Erdoğan, “ Türkiye'nin uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin yer aldığı Milli Uzay Programımızı bugünlerde meşhur olan sloganı ile tüm dünyaya ilan ve diyorum ki, gökyüzüne bak Ay'ı gör” dedi.

Erdoğan, Milli Uzay programındaki hedefleri şu ifadelerle açıkladı:“Birinci ve en önemli hedefimiz, cumhuriyetimizin 100. yılında Ay'a ilk teması gerçekleştirmektir. İnşallah Ay'a gidiyoruz. Hazırlıklarına başladığımız Ay programı ile bu hedefi iki aşamada tamamlamayı planlıyoruz. İlk aşamada, 2023 yılı sonunda yakın dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrit roketimizle Ay'a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz.

Uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkartacak ilk fırlatmayı uluslararası işbirliği ile hayata geçireceğiz. Bu görevi tamamladığımızda hem Ay'a ulaşmayı başaran ülkelerden birisi olacak hem de ikinci aşama Ay misyonu için gerekli bilgileri toplamış olacağız. 2028 yılında hayata geçirmeyi planladığımız ikinci aşamada ise arıcımızı yakın yörüngeye çıkartacak ilk fırlatmayı bu kez milli roketlerimizle yapmayı hedefliyoruz.

Ay'a yumuşak iniş gerçekleştireceğimiz bu aşamayı da tamamladığımızda Ay'da bilimsel araştırma yapabilen sayılı ülkelerden biri konumuna geleceğiz. Böylece medeniyet coğrafyamızın da sembolü olan hilali al bayrağımızla Ay'a göndermenin gururunu milletimize yaşatacağız. Hazırlıklarına başladığımız Ay programı fırlatma, roket ve kontrol teknolojilerindeki atılımlarımız için bir kaldıraç görevi görecektir.

Bu program yüksek radyasyona dayanıklı teçhizat teknolojisinden haberleşmeye, otonomiden yapay zekaya karar bir çok alandaki çalışmalara zemin oluşturacaktır. Böylece yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz alt sistemlerin ticarileştirilmesinin de önü açılacaktır. Bu oldukça zor ve riskli bir görevdir. Yakın zamanda Ay'a iniş denemeleri başarısızlıkla sonuçlanan ülkeleri hepimiz gördük. Türk mühendislerinin bu görevi başaracaklarına tüm kalbimle inanıyorum.”

Protokol ve sözleşmeler ilgililer tarafından imzalandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşmasının ardından, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından Türkiye Uzay Ajansının marka tescil belgesi takdim edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın huzurunda, protokol ve sözleşmeler ilgililer tarafından imzalandı. Buna göre, Türkiye Uzay Ajansı koordinasyonunda TUSAŞ, Türksat ve TÜBİTAK Uzay arasında "Milli Uydu Üretim Şirketi Kurulmasına İlişkin Protokol" imza altına alındı.

Türkiye Uzay Ajansı ile İstanbul Teknik Üniversitesi arasında "Havacılık ve Uzay Teknolojileri Alanlarında Bilimsel ve Teknolojik İş Birliği Protokolü" imzalandı.

Türkiye Uzay Ajansı, Sabancı Üniversitesi ve TÜBİTAK Uzay arasında "Artırılmış X-Işını Zamanlama ve Polarimetri Uydusu Geniş Alan İzleme Uygulama Yazılımı Proje Sözleşmesi" imza altına alındı.

Türkiye Uzay Ajansı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve ODTÜ Teknokent arasında kurulacak “Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Ortak AR-GE ve Teknoloji Geliştirme Çalışmaları Yapılması ve İşbirliği Protokolü" de imzalandı.