Giresun Kale Mahallesi’nde bulunan caminin edebi değer taşıyan iki adet kitabesi vardır. Bunlardan biri giriş üzerinde, diğeri de bu kitabenin hemen kuzeyinde yer alır. Bu kitabelere göre ilk cami, 1830 (H. 1246) yılında Dizdarzade eşi Emetullah Hanım tarafından inşa ettirilmiş olup; şimdiki cami 1911-1912 (H. 1329-1330) yılları arasında Sarı Mahmutoğlu Hacı Mustafa Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır. Bazı kaynaklarda, ilk caminin ahşaptan olduğunu belirtilir.

Kâgir sistemde inşa edilen yapı, tek kubbeli ve kare planlıdır (11X11 m). Kubbe, 9 metre çapında olup, ağırlığı sekiz adet yuvarlak sağır kemerle beden duvarına aktarılmıştır. Camide, inşa malzemesi olarak köşelerde, saçaklarda, kubbe kasnağında, ağırlık kulelerinde, kapı ve pencere sövelerinde kesme andezit, beden duvarlarında ise düzgün yonu bazalt taş kullanılmıştır. Beden duvarında bazalt taşın kullanıldığı yerler sıvanmıştır. Son cemaat yeri bulunmayan yapının kuzeydoğu cephesinde minaresi vardır. Çokgen kesitli (14 kenar) minare tek şerefeli olup, şerefe altı mukarnaslıdır. Şerefe korkuluğunda barok tarzında kıvrık dal motifleri görülür. Minarenin 7 adet küçük penceresi bulunan boğumlu bükümlü külah kısmı, alemle son bulur. Son cemaat yeri bulunmayan yapının kuzey cephesine 1990’lı yıllarda giriş bölümü eklenmiştir. Caminin cephe düzenlemesinde dikkati çeken en önemli özellik, saçak ve pencere düzenlemeleridir. Basık kemer şeklindeki üç kademe silmeli saçaklar, yapıya dalgalı bir görünüm kazandırmıştır. Yapının batı cephesinde üç, diğer cephelerde ise ikişer adet alt sıra penceresi vardır. Pencereleri, sivri kemerli ve demir şebekeli olup, profilli silmeleri ve kilit taşlarıyla belirgin hale getirilmiştir. Batı, güney ve doğu cephelerinde yer alan üst sıra pencereleri ise üçlü bir düzenlemeye sahiptir. Ortadaki pencere daha geniş ve büyük, yandakiler ise daha dar bir düzenlemeye sahiptir.

Harime, kuzey cephe ortasında yer alan iki kanatlı bir kapı ile geçilir. Basık kemerli giriş açıklığının iki yanında kübik kaidelere oturan iyon başlıklı birer sütunce vardır. Kemer kilit taşı yüzeyine yıldız motifi işlenmiştir. Giriş üzerindeki alınlık, iki tarafta dekoratif taş payandalarla sınırlandırılmış olup, ortasında elips şeklinde düzenlenmiş mermer kitabe yer alır. Giriş bölümü, üstte diş sırası motifi bulunan profilli bir saçak ile son bulur. Giriş kapısı ahşap olup, iki kanatlıdır. Kapı tablaları bitkisel motiflerle doldurulmuştur. İç mekânda kuzey duvarına bitişik ahşaptan kadınlar mahfili vardır. Üst örtüyü taşıyan duvarlara bitişik kare kesitli ayaklar, dört kademeli bir başlıkla son bulur. Ayakları birbirine bağlayan yuvarlak kemerler, kalemişi süslemelidir. Kompozisyon olarak dikdörtgen panolar içerisinde dalgalı kıvrık da ve çizgi motifleri bulunmaktadır. Kasnak çevresinde ise kıvrık dal motifleri arasında madalyonlar olup, içlerinde halifelerin isimleri yazılıdır. Harimi örten merkezi kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır. Kubbenin içi kalemişi ile beşe bölünmüş ve bitkisel, geometrik ve yazı içerikli motiflerle süslenmiştir. Mihrap alçıdan olup, üzeri yağlı boya ile boyanmıştır. Dikdörtgen görünüşlü ve dışa taşıntılı olan mihrabın kenarları plasterlerle sınırlandırılmıştır. Yüzeyinde baklava dilimi ve rozet motifleri görülen kaide üzerinden yükselen plasterler korint başlıklıdır. Plasterin yüzeyi vazodan çıkan çiçekler ve kenger yaprağı motifiyle doldurulmuştur. Kemer köşelikleri barok tarzında simetrik kabartmalar, kıvrık dal ve yapraklardan oluşur. Kemer üzerinde oval kartuş içinde “Vahidehu Allah” yazısı görülür. Tepelik bölümü ortasında sülüs yazı ile “Âl-i İmran” suresi 37. ayetten alınan “Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyye’l-Mihrâb” (Zekeriya onun yanına mihraba her girdikçe…) yazılıdır. Tepeliğin yüzeyi kıvrık dal motifi ile doldurulmuştur. Mihrap üstte diş sırası motifi yer alan profilli bir saçakla tamamlanır. Minber ahşap olup, ceviz ağacındandır. Kapı kanatları yoktur. Tepeliğin alt kısımları kafes tekniğiyle yapılmıştır. Üstte yay kemer içinde vazodan çıkan kıvrık dal motifleri vardır. Yan korkuluklar birbirini takip eden ikili düğüm motifleri ile kafes tekniğinde yapılmıştır. Üçgen şeklindeki aynalığın dış şeridinde meander motifi, iç içe barok tarzda yapılmış kıvrık dal ve yaprak motiflerinin arasında vazonun üzerinde bir şekil görülür. Köşk bölümü, ahşap çubuklardan boğumlu bir külah ve alem ile son bulur. Yapı, basık kemer şeklindeki saçakları, üçlü pencere düzenlemesi, baldaken tarzda ağırlık kuleleri, kasnak biçimi, boğumlu bükümlü minare külahı, giriş bölümü, iç mekân kurgu ve süslemeleri, mihrap ve minberinin özellikleriyle son dönem Osmanlı mimarisinin bölgedeki en dengeli ve özgün örneğidir.