Sigaraya başlama yaşı 20'nin altında olanlarda, sigara dumanına maruz kalanlarda da risk yükseliyor. Kansere bağlı ölümlerin ilk sırasında yer alan akciğer kanseri, birçok kişi için önlenebilir bir hastalık. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, “Sigara başta olmak üzere, çevresel etmenler, ailesel yatkınlık, sağlıksız beslenme gibi riski artıran faktörlere dikkat edildiğinde akciğer kanserinden korunmak mümkün oluyor. Bu nedenle özellikle gençlerin sigaraya özendirilmemesi, içenlerin bırakmaları için teşvik edilmesi önemli. Çünkü akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık” dedi.

Akciğer dokularında bulunan anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşan akciğer kanseri, tüm kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 20'sine denk geliyor. Bu oranın her yıl meme, kolon ve prostat kanserinden dolayı kaybedilen hasta sayısının toplamından daha yüksek olduğuna dikkat çeken Dr. Hülya Yolaçan, risk faktörlerini “sigara, çevresel etmenler, ailesel yatkınlık, radyoterapi, akciğer fibrozisi, beslenme, HIV ve cinsiyet” başlıklarında topluyor.

 “Ailesel yatkınlık”

Akciğer kanserinin ailede görülmesi, diğer aile üyelerinin de genetik özelliklerinin çevresel kanser etmenlerine hassas olduğunu vurgulayan Dr. Yolaçan, akciğer, meme ve gastrointestinal tümör tanısı alan kişilerin anne, baba, kardeş ve çocuklarının, kanser riski açısından yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.

 “Dünya çapında akciğer kanseri erkeklerde daha fazla görülüyor”

Akciğerinde başka hastalıklardan dolayı izi olan hastalarda, akciğer kanseri gelişme riskinin, sigaradan bağımsız olarak yedi kat arttığına değinen Dr. Hülya Yolaçan, diğer risk faktörleri hakkında şu uyarılarda bulunuyor:“Çeşitli raporlar, obezite ve bazı diyet faktörlerinin akciğer kanseri ile bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Ekmek, pirinç kırmızı et, süt ürünleri, bitkisel ve hayvansal yağlar başta olmak üzere birçok gıda akciğer kanseri gelişimi için muhtemel risk faktörleridir. Bu çalışmalarda sebzelerin, meyvelerin ve ayçiçek yağının koruyucu olabileceği vurgulanıyor. İnsan immün yetmezlik virüsü infeksiyonunun (HIV) sigaradan bağımsız olarak akciğer kanserinin riskini 2,5 kat arttırdığını gösteren çalışmalar var. Human papilloma virüs enfeksiyonu (HPV), Ebstein Barr virüsü ve Tüberküloz geçirme öyküsü de yüksek risk ile ilgili. Ayrıca dünya çapında, akciğer kanseri erkeklerde daha fazla görülüyor. Buna karşın sigara içen kadınların erkeklere göre kansere yakalanma riskinin daha fazla olduğu öngörülüyor.”

“Sık uygulanan tarama programları da erken tanı için önemli”

Akciğer kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Hülya Yolaçan, sigarayı bırakılmasının çok önemli olduğunu vurguluyor. Akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografi gibi tetkiklerin de zorunlu olmadıkça çekilmemesi gerektiğini kaydeden Dr. Yolaçan son olarak “Bazı ülkelerde sık uygulanan tarama programları da erken tanı için önemli. Bu ülkelerde 55-74 yaş arasındaki nüfusun, otuz yıldan daha uzun süredir, günde bir paket ya da daha fazla sigara içmiş olan, içmeye devam eden ya da son 15 yıl içinde bırakmış olan kesimine düşük doz bilgisayarlı tomografi çekilmesi öneriliyor” diye konuştu.