Biotrend Enerji 11 ilde 18 tesisiyle bu alandaki çalışmalarına hız verdi. Biotrend’in Giresun’daki alt iştiraki olan Serenti Enerji’nin son zamanlarda attığı adımları anlatan Biotrend Enerji CEO’su Osman Nuri Vardı, sözlerine ülkemizdeki yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı henüz küçük adımlarla olsa da- büyük bir potansiyel barındırdığını ifade ederek başladı. Ülkemizin iklimi ve coğrafi konumununpotansiyeline dikkat çeken Vardı, katı atık yönetim süreciyle ilgili olarak “Tesislerimize ulaşan evsel atık taşıyan araçlar öncelikle tartılıyor, kontrol ediliyor ve mekanik ayırma ünitesinden atık kabul ünitesine yönlendiriliyor. Elek sisteminden geçen atıkların organik olan kısmı biometanizasyon ünitesine yönlendiriliyor. Diğer bölüm ise çeşitli geri dönüşüm eleme sistemlerine tabi tutularak geri dönüşüm sektörüne yönlendiriliyor ve depolanacak atık miktarı azalıyor. Aynı zamanda da ekonomiye kazandırılması hedefleniyor.” şeklinde konuştu. Giresun Serenti Enerji A.Ş’nin bugün 5500 haneye elektrik sağladığını belirten Vardı, bu rakamın 2022 sonunda 7500’e  yükseleceğini paylaştı. Tesisin bugünkü kapasitesi olan 1,4 MWh enerji üretim miktarının da 2022 sonunda 2,1 MWh seviyesinde olmasının hedeflendiğini sözlerine ekledi.

Sürdürülebilir, verimli ve sıfır atık politikası doğrultusunda yapılan her türlü işlemde mutlak kamu yararı gözeterek ilerlediklerine işaret eden Osman Nuri Vardı,“bu yapılan işlemlerden en büyük kazanım; bir biyogaz tesisinde yaklaşık olarak 6,4 milyon m3 metan gazının bertaraf ediliyor olması diyebiliriz. Bu da; karbondioksitten 21 kat daha fazla kirletici etkisi olan bu gazın atmosfere salınımını engelliyor. Böylece iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına da ciddi bir katkı sağlanmış oluyor.” dedi.

“Çalışan sağlığını önemsiyoruz”

Biotrend Enerji CEO’su Osman Nuri Vardı, tesislerde, atık ısının da değerlendirilerek, organik içerikli kompost üretildiğini, bunun halkın kullanımına sunulduğunu belirterek, “düzenli depolama lotları ve biometanizasyonda oluşan gazlar, borular vasıtasıyla toplanarak saflaştırma ve soğutma ünitesinden geçirilerek kirletici emisyonlar bertaraf ediliyor, gaz motorlarına temiz, yenilenebilir enerji kaynağı olarak besleniyor.” şeklinde konuştu. Vardı sözlerini katı atık yönetim tesisinde oluşacak olan tüm çıktıların arıtılarak kontrol altında tutulduğunun altını çizerek sürdürdü.

Süreci anlatırken “tamamen kapalı ortamda gerçekleşen bu işlemler sırasında, koku emisyonu engellenerek, kokunun iç ortam havasında uygulanan negatif basınç uygulaması sayesinde arıtılması sağlanıyor. Böylece çalışan sağlığı da gözetilmiş oluyor. Oluşan atık suların arıtılmasında ise, kurulan arıtma sistemi sayesinde doğal güzellikler de korunmuş oluyor.” cümlelerine özellikle vurgu yaptığını dile getiren Vardı, biokütleden enerji üretiminin diğer enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında toprak koruma, su ve besin üretimini güvence altına alma gibi önemli katkıları bulunduğunu ifade ederek, bu faaliyette bulunurken, küresel ısınmayla birlikte azalan yer üstü ve yeraltı su kaynaklarının çöpten kaynaklanan sızıntı suları ile kontaminasyonun engellendiğini ve doğaya güvenli dönüşümünün sağlandığını, evsel atığın çürümesiyle açığa çıkan zararlı metan gazının atmosfere salınımının engellenerek enerji üretildiğini sözlerine ekledi.