Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin:“Kaliteli ve bol ürün üretimi, iyi bakım ve beslemenin yanında, doğru zaman ve yöntemle yapılan budama sonucunda oluşmaktadır.”

ŞAHİN, FINDIKTA VE MEYVEDE BOL ÜRÜN ALMAK İÇİN BİLİNÇİ BUDAMA ÖNERDİ

Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin, kaliteli meyve üretiminin, iyi bakım ve beslemenin yanında, doğru zaman ve yöntemle yapılan budama sonucunda oluşmakta olduğunu söyledi.

Bütün meyve çeşitlerinde olduğu gibi fındıkta da budamanın önemine dikkat çeken Şahin, “Bitkilerde budama, tüm canlıların temel ihtiyacı olan eğitimlerini karşılamak için onu kültüre alma işidir. Bu eğitim verilmediği müddetçe o bitki veya canlıdan istenilen maksimum verimin alınması mümkün değildir. Bu eğitim, yine bütün canlılarda olduğu gibi, sıfır yaşında başlayarak, bitkinin yaşına, çeşidine bulunduğu yöney ve yüzey ile iklim değerlerine, dikim sistemleri ile tekli ve çoklu dal oluşlarına göre değişmekle birlikte hayatının çeşitli evrelerinde gerektiği ölçü ve özelliklerde verilmeye devam edilir.  Meyve üretiminde budamanın en önemli fonksiyonu, vegetatif ve generatif dengeyi kurmaktan geçer. Kaliteli meyve üretimi, iyi bakım ve beslemenin yanında, doğru zaman ve yöntemle yapılan budama sonucunda oluşmaktadır.”

“GÖLGELENME  VERİMİ DÜŞÜRÜR”

Fındıkta bol ürün almanın yöntemlerini de açıklayan Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Şahin, “Koni şeklindeki ağaçlar güneşten en iyi faydalanma sağlamaktadır. Yani, ne kadar dik büyüme o kadar az ve geç meyvelenme, ne kadar yayvan ve taçlı büyüme o kadar erken ve çok meyve demektir. 

Fındıkta, çiçek tomurcuğu oluşumu üzerine etkili faktörleri incelenmesi üzerine ışık alan dallar, gölgede kalanlara göre 3,5 kat daha fazla çiçek tomurcuğu oluşturmuşlardır. Buna göre, gölgelenme verimliliği olumsuz yönde etkilemektedir. Yine budama; verimi, meyve kalitesini ve ağacın sağlığını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle budama işleminin çok iyi bilinmesi ve etkin uygulanması bahçe verimliliği açısından oldukça büyük önem arz etmektedir. Diğer taraftan; Fındıkta yüksek verim alınabilmesi için kültürel ve teknik uygulamaların yerinde ve yeterli bir düzeyde yapılması ve bu uygulamalardan yeterli sonuçları alabilmek için de döllenme biyolojisinin, fenolojik özelliklerin ve ekolojik isteklerinin de iyi bilinmesi gereklidir. İlk meyve tutumundan döllenmeye kadar takip edilecek fenolojik özellikler, fındıkta önemli bir sorun olan verim düşüklüğü problemini halletmede önemli bir bilgi olacaktır.”

BUDAMANIN  SAĞLADIĞI FAYDALAR 

Budamanın yararlarını da anlatan Şahin, “Ayrıca, budamanın bir bilim dalı olduğu ve mutlak uyulması gereken kurallarının olduğu baştan kabul edilmelidir. Bu nedenle iyi ve tekniğine uygun bir budamanın genel anlamda pratiğe dönüşmesi ise yıldan yıla yapılan budamalar ile tecrübe kazanan kişilerin becerisine bağlıdır. Bilgi, deneyim ve uygulama kültürünü doğru bir şekilde bitkiye aktarabilmek başarının sırrıdır. O nedenle budama, bilim ve sanatın eyleme dönüşük hali olduğu için, hemen ve herkesin yapılabileceği bir sanat değildi. Budamanın yararlarını kısaca şu şekilde sıralayabilirim. Fındık dallarını en kısa zamanda ürün vermeye başlatmak ve onları uzun süre verim çağında tutmak. Gövde üzerinde ana dalcıkların sayılarını ve dağılışlarını düzenleyerek fındık dalının sağlam, düzenli ve dengeli taç oluşturmalarını sağlamak. Kurumuş, hastalıklı, ekolojik ve mekanik etkilerle zararlanmış, kırılmış dallar ile birbiri üzerine binmiş, yada zayıf olan açılı dalları kesmek.  Fındık dallarında karbon asimilasyonunu arttırmak amacıyla, ışığın ağaçların iç kısımlarına daha iyi girmesini sağlamak ve yaprak yüzeylerini artırmak. Ürün artışını sağlamak, peryodisiteyi önlemek ve meyvelerin kalitelerini iyileştirmek  Budama zamanı, budama kesimlere karşı göstereceği tepkiye bağlı olarak, fındık dalının büyümesini,verimini, patojenlere karşı direncini, yara kapatma süre ve seviyesini, bitkinin N/C dengesini ve ekonomik ömrünü doğrudan etkiler. Budama kış ve yaz olmak üzere iki ayrı mevsimde yapılabilir Fındık dalını kışlık budaması için en uygun dönem, yaprak dökümünü izleyen günlerle başlar ve gözlerin uyandığı dönemde sona erer.” bilgisini verdi.