Giresun Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Muhabere Bürosu’na sunulan itiraz dilekçesinde, gerekli ve yeterli inceleme yapılmaksızın takipsizlik kararı verildiği ve bu nedenle itiraz edildiği kaydedildi.
Rabia Naz Vatan’ın düştüğü, atıldığı ya da atladığı iddia edilen yükseklikte batın, göğüs ve kafa travmalarının bulunmasının gerektiğinin belirtildiği dilekçede, Rabia Naz Vatan’da yalnızca alt ektremite kırıkları olduğu, savcılığın adli tıp uzmanlarından bilimsel görüş alırken, yaraların yüksekten düşme, atlama ya da atılma durumunda oluşup oluşmayacağının sorulmadığı ifade edildi.
Çelişkili beyanlar olduğu vurgulandı
Rabia Naz Vatan’ın ölümünün şüpheli olduğunun ve bu nedenle dosyasının kapatılmasının hukuka aykırı olduğunun anlatıldığı dilekçede, soruşturma kapsamında dinlenen tanıkların farklı tarihlerde çelişkili beyanlar verdiği, beyanlar arasından düşme ve sürünme görüşüne işaret eden beyanların dosyada esas alındığı belirtildi.
İtiraz dilekçesinde, “Olayın hemen akabinde olay yerine gelen ekiplerin Rabia Naz Vatan’ın yaşadığı terası fotoğraflamamış olmaları, olay sonrası komşular tarafından apartmanın temizlenmiş olması, polisler tarafından olayın akabinde terasta da inceleme yapılmış olmasına karşın Rabia Naz Vatan’a ait herhangi bir eşyaya rastlanmamış olmasına rağmen olayın yaşandığı günün gecesinde terastan Rabia Naz Vatan’ın çantasının çıktığının iddia edilmesi gibi hususlar delil güvenliğine zarar vermiş olup delillerin güvence altına alınması için gerekli tedbirlerin alınmadığını ortaya koymaktadır” denildi.
Rabia Naz Vatan’a ilk müdahaleyi yapan ortopedi doktorunun TBMM Araştırma Komisyonu ile yaptığı görüşmede kemik kırıklarının yönünün yüksekten düşme ya da trafik kazası tespitinde önemli olduğunu ifade ettiğinin belirtildiği dilekçede, “Rabia Naz’ın vücudundaki hasarların yüksek enerjili travma sonucu oluşabileceğini belirtti. Araba çarpmasında ise yüksek hız, düşme ise yüksek bir yer” olması gerektiğini ve daha kesin bir kanaat açıklayabilmek için kemiklerin kırılma yönünün filmde görülmesi gerektiği, röntgen filmi yani radyolojik görüntü olmaksızın otopsi raporunun tek başına kırıkların ve ölümün sebebine ilişkin kesin bir kanaat açıklamada yeterli olmadığını ortaya koymuştur” diye belirtildi.
İtiraz dilekçesinde, “Savcılık tarafından; 24 Eylül 2018 tarihli Ankara Kriminal Daire Başkanlığına yazılan yazı ile “Rabia Naz Vatan’ın üzerinden çıkan giysiler gönderilmiş olup; giysilerin üzerindeki izlerle ilgili rapor tanzim edilmesi istenmiştir. Olay tarihi 12 Nisan 2018 iken olayın üzerinden ancak 7 ay geçtikten sonra bu kriminal incelemenin olay yeri inceleme uzmanı polis memurunun bu husustaki uyarısına rağmen talep edilmiş olması neticesinde delillerin niteliğinde şüphesiz ki bozulmalar meydana gelmiş ve etkili soruşturma yükümlülüğü apaçık ihlal edilmiştir” denildi.
Dilekçede, Rabia Naz Vatan’ın mezarının açılarak kemik kırıklarının yönünün tespiti için röntgen ve inceleme işlemlerinin yapılması ile çelişkilerin giderilmesi için yeni bir Adli Tıp raporu alınması talep edildi.