Belediye İş Sendikası Toplantı Salonu’nda düzenlenen Ordu Fındık Kurultayı’nda Ziraat Mühendisleri Odası Ordu Şube Başkanı Mehmet Bayhan, Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, Tüm Köy-Sen Ordu Şube Başkanı Zekai Sağra, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak açıklamalarda bulunurken, üreticiler de söz alarak çözüm önerilerinde bulundular.

Açılış konuşmasını yapan EMEP İl Başkanı Hikmet Poyraz; “Biz fındık kurultayı için konuşurken karşılaştığımız ilk şey kimseye güvenmiyoruz cümleleri oldu. Farklılıklarımıza rağmen bir araya geldik çözümü de birlikte bulmamız ve birlikte mücadele etmemiz lazım” dedi.

Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman; “Ülkede fındık kanunu olmamasını eleştirerek; şunları söyledi; “Tarım siyasi partilerin programında varsa da devlet programında yok. Savaşan Ukrayna ve Rusya’dan buğday geliyor diye diye seviniyoruz ama biz bir tarım ülkesiyiz. Gıda güvencemiz Ukrayna-Rusya’nın elinde. Fiskobirlik’i işlevsizleştirdiler, bari TMO alsın dedik, oda bir işe yaramadı. Hububatçı ölüyor, hayvancı ölüyor. Biz çocuklarımıza süt içirecek süt bulamayacağız. Fındıkçı olarak biz iyi görünüyoruz ama durumumuz ortada. Biz sadece fındığın fiyatıyla ilgili kavga ediyoruz. Onu başka kesimler yapmalı ama yapmıyorlar. Yerin üstü bayrak altı toprak deriz. Yarın hepimiz günü geldiğinde 3 metre bezle gideceğiz. Geriye ne kalacak. Ama bu sistem kapitalist sistem.”

Ziraat Mühendisleri Odası Ordu Şube Başkanı Mehmet Bayhan; “Fındık, devlet destekleme kapsamına alınmalıdır. Aksi taktirde fiyat istikrarı hiçbir zaman sağlanamayacaktır. Çünkü özel sektör kişinin kara kaşına kara gözüne meraklı değildir. Amacı kardır. Kar edebilmesi için de elindeki bütün kozları oynarlar. Fındığın TMO’dan bir alıcısı vardı; Fiskobirlik. Fiskobirlik tabela haline getirildi. Böylece üreticinin ürününü alacak ve koruyacak bir şey kalmadı. Batı Karadeniz’de taban arazilerine fındık dikimi yaygınlaştı. Bu sefer üretim arttı.” dedi.

“Üretici sorunları iliklerine kadar yaşadı”

Tüm Köy-Sen Ordu Şube Başkanı Zekai Sağra; “Fındıktan faydalanan herkes, fındığın sorunlarını son 20 yılda iliklerine kadar yaşadı. Biz sanayi ürünü üretiyoruz. Bu ürün fındığı mamul yapan ülkelere gittiğinde 120 milyar dolara kadar gelir sağlıyorlar. Fındık üreticisi edilgen bir hale dönüştü. Ülkeyi yönetenlerin algı yöntemleriyle bu duruma geldik. Soygun ve vurgun düzeni yüzünden bu günlere geldik.” şeklinde konuştu.

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, ‘Dünyanın en büyük dört çikolata üreticisinden biri olan İtalyan Ferrero Türkiye’de sözleşmeli üreticilik yaptırıyor’ diyerek sözlerini şöyle sürdürdü; “Çaykur’un çay aldığı gibi TMO’da fındık alıyor. Almıyorlar, alıyor ‘muş’ gibi yapıyorlar. İşleyip mamule çevirmeyi tartışıyoruz. Sermaye çevreleri çikolata fabrikası açacak üç şirket yer arıyor diyor. İşte birliklerin işlevsizleştirilerek ortadan kaldırılmasının bir gerekçesi de bunlardır. Bizim durumumuz topraklarını kaybeden Kızılderililere benziyor. Beyaz adam ha bire elimize bir kitap tutuşturup, okuyup ezberlememizi ve gözümüzü kapatmamızı istiyor. Hükümetler, bakanlar, tüccarlar, ihracatçılar hep aynı şeyi söylüyor. Fındık üretimi çok. Dağ taş fındık. Fındık bir dağ bitkisidir. İtalya fındık dolu, İspanyada üretim artıyor. Gürcistan fındık üretimi artıyor. Azerbaycan fındık dikimini artırdı. Fiyatı serbest piyasa belirliyor. Az olunca fiyat artıyor, çok olunca düşüyor.”

“Serbest piyasa yok, tekeller var”

İtalya 110 bin ton üretiyor. 100 bin ton ithal ediyor. Gürcistan 60 bin ton üretim. Azerbaycan 60 bin ton. İspanya 2016’da ki 20 bin ton’dan, 4500 ton’a kadar geriledi. İtalya neden fındık diksin Türkiye’de daha ucuz. Neden geçen yılın kapanışı bu yılın açılışı oluyor. Geçen sene Mazot, Gübre vs. tarım girdileri, işçilik kaç liraydı bu yıl kaç lira. Fındıkta serbest piyasa yok tekeller var. 2014’te rekolte 450 bin ton, fiyat 22 TL. 2016’da rekolte 420 bin ton fiyat 12 TL. Başta Ferrero, Progıda ve Stelliferi olmak üzere üç beş şirket ülke fındık ihracatının yarısını kontrol ediyorlar. Fındık ihracat miktarı arttıkça elde edilen gelir düşüyor. 2015’’te 240 bin ton ihracata karşılık 2,8 milyar dolar gelir elde edilirken, 2016 227 bin tona karşılık 1,98 milyar dolar, 2017’de 269 bin tona karşılık 1,7 milyar dolar, 2018’de 279 ton fındığa karşılık 1,6 milyar dolar, 2019’da 319 bin tona karşılık 2 milyar dolar.”