Konuyu 2019 yılından bu yana soru önergesi ve basın açıklamalarıyla TBMM gündemine taşıyan Milletvekili Necati Tığlı, korunması gereken olağanüstü bir bölgenin Cengiz Holdinge ait ETİ Bakır A.Ş. tarafından yürütülen açık ocak madenciliğiyle yok edilmesine seyirci kalındığını vurguladı.

CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, “büyük bir çevre katliamına sebep olan açık kürüme maden ocağı faaliyetinin Kızılkaya Dağlarında, çevresinde ve doğal yaşam üzerinde yarattığı tahribatı hepiniz biliyorsunuz. Bölgede maden faaliyetinden kaynaklı 8 Ekim’de meydana gelen heyelanla vatandaşlarımızın fındık bahçelerine mülkleri de zarar gördü. Tarihi ve doğal güzelliği, içinde barındırdığı endemik bitkileri, yaban hayatıyla bir doğal tabiat parkı Kızılkaya Dağları açık ocak madenciliği yöntemiyle Cengiz Holding’in talanına açılmıştı. Konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdık, vatandaşlarımız Sayın Cumhurbaşkanına dilekçelerle şikayetlerini iletmeye çabaladı. Ama hepimizin bildiği üstün kamu yararı gerekçe gösterilip ÇED raporuna dahi gerek duyulmadan bu güzelliğin 3 yıl içinde açık kürüme ve patlatma yöntemiyle talan edilmesine izin verildi” hatırlatmasını yaptı.

Konuya ilişkin yaptığı açıklamada bölgenin bu şekilde bir maden faaliyetine izin verilerek zarar görmesine devletin kurum ve kuruluşlarıyla ortak edildiğini belirten Tığlı, “bu durumun, yürütülecek faaliyetin denetimini noktasında devlet mekanizmasının işlevsiz hale getirilmesine sebep olduğunu” söyledi.

CHP’li Tığlı, “Hatırlatmakta yarar görüyorum. Kızılkaya’da ETİ Bakır A.Ş. tarafından “Açık Ocak Madenciliği” yöntemiyle yürütülen faaliyet, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, DSİ 22. Bölge Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı 12. Bölge Müdürlüğü Giresun Şube Müdürlüğü, Giresun İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Giresun İl Özel İdaresi ve İmar ve Planlamadan Sorumlu Şube Müdürlüğünün olumlu görüşleriyle yapılan değerlendirme sonucu verilen “ÇED Gerekli Değildir” belgesiyle yapılıyor” dedi.

Valiliğin Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün değerlendirmeleri, görüşleri doğrultusunda projenin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini kabul edilebilir düzeyde bulup ÇED Gerekli Değildir kararı verdiğinin altını çizen Tığlı, “Yürütülen madencilik faaliyeti yaşanan çevre felaketi ve doğal güzelliğimize verilen ağır hasarla kalmayıp gelecekte en fazla ihtiyaç duyacağımız tarım alanlarına, su kaynaklarına büyük zarar vererek yürütülmektedir. Soğukpınar Beldemiz, Yedi Değirmenler Tabiat Parkı, Gelevera Deresi ve su kaynaklarımız zarar görmekte tabiri caizse vahşi madencilik faaliyeti açık küreme yöntemi ve zehirli atıklarla yok edilmektedir. ÇED sürecinde halkın katılımı toplantısı düzenlenmeden yapılan madenciliğin yarattığı ağır sonuçlardan biriyle, 8 Ekim’de bölgede meydana gelen heyelanla onlarca dönüm fındık bahçesini kaybeden vatandaşlarımız yüzleşmek durumunda kalmıştır” açıklamasını yaptı.

 

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı “Kızılkaya Dağlarını talan eden şirketin ortaya çıkardığı tablodan ona çalışma ruhsatı veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün dahi olduğunu düşünmüyorum. 2872 sayılı çevre kanunu kapsamında ne kadar idari para cezası yoluna ve hangi yaptırımlara gidilecek bilemiyorum; fakat İl Özel İdaresinden tutunuzda bahsi geçen tüm kurumlar ve şube müdürlüklerinin yapacağı denetimler daha en başından işlevsiz hale getirilmiştir. Taahhütlerini yerine getirmeyen maden işletmesinin faaliyetinin durdurulması kararı verilebileceğini ifade etmek yeterli değildir. Ta başından bu talana devletim tüm mekanizmalarını üstün kamu yararını gerekçe gösterip ortak etmek, denetim mekanizmalarını işlevsiz hale getirmek demektir” vurgusunu yaptı.