“MAL CANIN YONGASI”
Kuyumcu dükkanında eşyalarından ziyade altın ve ziynet eşyalarıyla beraber antikaların bulunduğunu anlatan İbrahim Hamurcuoğlu, “Akşam sağanak yağış başlayınca dükkanımı erken kapatıp vitrini boşaltıp kasaya koydum. Ancak yine de acele ettiğimden kasa dışında altın, ziynet ve antika eşyalar kalmıştı. Sel suları gelince de çaresiz bir şey yapamadık. Evden sadece izleyebildik. Şimdide dükkan dolusu çamurun içerisinde ne kurtarabilirsek kardır diye altınlarımızı arıyoruz. Tek tesellimiz canımız sağ ancak malda canın yongasıdır diyoruz. Çamurun içerisinde bulup kurtardıklarımız oluyor ancak saat gibi bozulan eşyalarımız içinde yapacak bir şeyimiz yok. Dükkanın içindeki çamuru altın eşyalarımızı arayarak temizliyoruz” dedi.
Sel olduğu sırada dükkanın arka tarafından eve kaçtıklarını ve geldiklerinde bütün malzemenin kapıdan dışarıya çıkmış olduğunu gördüklerini dile getiren Mustafa Sezgi isimli esnaf ise “5 civarıydı. Kapıları kapattık, baktık ki yine de su geliyor içeriye. Bel hizamıza kadar su geldi. Arkada bir lavabomuz var, oradan eve çıktık. Mal canın yongasıdır. Gece baktık ki su daha da yükselmiş. Boğaz seviyesine kadar su gelmiş, kapı açılmış, mallar dışarıya çıkmış. Kapıyı kapatmaya çalıştık kapatamadık” diye konuştu.
Tüm veresiye defterleri balçığa bulanan Sezgi, çamur içindeki veresiye defterlerini göstererek “Her şeyimiz bitti. Devletimizden yardım bekliyoruz, geleceğinden de hiçbir şüphemiz yok. Bakanımız Süleyman Soylu 4 gündür gecesi ile gündüzüyle burada. Diğer bakanlarımız, kurum amirlerimiz hepsi burada çalışıyor. Allah devletimize zeval vermesin, devletimizin zararımızı karşılayacağına eminiz” ifadelerini kullandı.