Ekiz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, toplumsal hayatta kadınların ağır sorunlarla karşılaştığını; aynı şekilde çalışma hayatında da ağır sorunlarla yüz yüze kaldıkları kaydetti.
Kadınların her gün şiddete maruz kaldığını ifade eden Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Ekiz, “Daha geçtiğimiz haftalarda hamile bir hemşire arkadaşımız görev yaptığı esnada karnı tekmelenerek şiddete uğradı, Bir kadın doktorumuz boğulmaya çalışıldı. İşte, evde, sokakta kısacası hayatın olduğu her alanda kadınların şiddete uğraması, üzerinde düşünülmekten ziyade acil çözüm üretilmesi gereken bir meseledir. Bu meseleyi ötelemek Türk milletinin sosyolojisinde ağır tahribatlara neden olmaktadır. En sert tedbirler uygulanarak önlem alınmalıdır. Çünkü Türkiye’nin geleceğinin bağlı olduğu sosyal meselelerden birisi budur. Bir diğer çözüme kavuşturulması gereken sorun ise çalışma hayatındaki olumsuzluklardır. Kadınların % 76’sı işyerinde cinsiyeti nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldığını düşünmekteyken, %67’si ise cinsiyetinden dolayı kendini dezavantajlı hissetmektedir. Sağlık sektöründe görev yapan kadın sayısı daha fazla olduğu halde, yönetici olarak görevlendirmelerde kadınlar parmakla gösterilecek kadar azdır. Aşırı iş yükü, sonu gelmeyen nöbetler aile ve sosyal hayatlarını olumsuz etkilemektedir. Sözleşmeli kadro gibi ucube istihdam modelleri aileleri ayırmaktadır. Çalışan annenin en önemli sorunlarından olan ve zaman zaman trajedilere yol açan kreş eksikliğine kamu çare üretmelidir. Süt ve gebelik izni süresi arttırılmalıdır. Pandemi döneminde özellikle sağlık çalışanı annelerin çocuklarının bakımı ile karşılaştıkları güçlükler, aile hayatlarına salgının olumsuz yansıması gibi durumlar da düşünüldüğünde kadınlarımızın çalışma hayatlarının aile vesosyal hayatlarında karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Türk kadını omuzlar üstünde göklere yükselmeye layıktır” dedi.