Bir zamanlar çeyizlerin, en önemli parçası olduğu ifade edilen el emeği, göz nuru pamuk ve yün yorganlar günümüzde fabrikasyon üretimlere yenik düşen mesleklerden biri oldu.
Renklerinde ve desenlerinde nice anlamlar taşıyan yorganları el emeği ile üretenlerin sayısı her geçen gün azalıyor. Bulancak’ta bundan 15-20 yıl öncesine kadar sayıları 20'yi bulan yorgancılardan sadece bir kişi kaldı.

El emeği, göz nuru ile yaptığı yorganlara, ay çiçeği, yelpaze, karanfil, fiyonk, tavus kuşu gibi bir çok desenler işleyen Zeki Turan, mesleğinin her geçen gün önemini yitirmesinden dert yandı.
Bir zamanlar yorgan yetiştirebilmek için en az beraberindeki işçilerle çalışırken bugün ek iş olarak yaptığını anlatan Turan “Küçük yaşlardayken çırak olarak bu mesleğe başladım. Yaklaşık 45 yılı aşkın zamandır bu mesleği devam ettiriyorum. O günden bu güne çok şey değişti. El işleme yorganlar bir zamanlar çeyizlerin en önemli parçasıydı. Dükkanı ilk açtığım zamanlarda gelen siparişleri yetiştirmek için işçilerle gece gündüz çalışırdık. Şimdi ise bırakın çırak çalıştırmayı kendimiz dahi iş yapamaz durumdayız. Herkes fabrikasyon üretilen yorganlara yöneldi. Ben de emekliyim bu işi artık ek iş olarak yapıyorum. Ben de bıraktığımda artık ilçede başka yorgancı kalmayacak. Daha ne kadar sürdürebilirim bilemiyorum” diyerek mesleğin son temsilcilerinden olduğunu söyledi.
Teknolojiye inat yorgancılık mesleğini yaklaşık yarım asırdır devam ettiren Turan, “Sağlığını düşünen herkese pamuk ve yün yorgan tavsiye ediyorum. Pamuk ya da yün yorganın kıymetini bilen insan artık kalmadı. Yorgan sadece bizi soğuktan koruyan tekstil ürünü değil, sağlığımızı da düşünmemiz gerekir. Fabrikasyon üretilen silikon ya da elyaflar petrol ürünü. Aslında güvenle sarılmamız gereken yorgan yerine hastalığa sarılıyoruz da farkında değiliz. Bir gün herkes pamuk ya da yün yorganın kıymetini anlayacak. Çünkü bunlar kanserojen maddeler içermez, pamuk yorgan ter çeker adeta nefes alır” dedi.