O gece yaşananları ve son görüşmesini anlatan Serap Cantürk, ”Fındık hasat dönemi olduğu için Yağlıdere ilçesinde köydeydik. Eşim de çalıştığı iş yerinden çıkmış köye geliyordu. Telefonla en son görüştüğümüzde bulunduğu yeri söyledi ve ‘yoldayım, geliyorum’ dedi. Bir süre sonra tekrar aradım ama bu defa telefonuna ulaşamadım. Bir gün sonra aracı bulundu ama hala kendisini bulamadık. Eşimi kaybetmek kadar bulunamaması da büyük bir acı ve kayıp. Bunu düşünerek en azından içerisi boş da olsa bir mezar taşı olsun istedim. En azından sel felaketinin yıl dönümünde ve bayramlarda ziyaret edeceğimiz bir mezarı var. İçerisi boş biliyorum ama yine de tesellimiz oluyor” dedi.

Bütün aramalara rağmen bulunamayan eşinden artık umutlarını kestiğini de ifade eden Serap Cantürk, “Devletimiz bütün imkanlarını sarf etti. Kaybolduğu bölgede aracı ve kıyafet parçaları bulundu ama eşim maalesef bulunamadı. Doğrusunu söylemek gerekirse artık biz de Umud'umuzdan umudumuzu kestik. Tüm aramalara rağmen bulunamayınca umudumuzu kesince biz de biraz garip ama boş mezar yaptırmak durumunda kaldık. Selin aldığını geri vermeme gibi bir durumu var benim yaşadığım acıyı kimsenin yaşamasını istemem” diye konuştu.