Devletin temel görevlerinden biri adil bir düzen yürütmek, denkleştirici adalet sistemini kusursuz işletmektir diyen Karaman ;”İnsan onurunu ve hakkını korumak, bütün adalet hizmetlerinin en temel amacıdır.Bu bağlamda adalet hizmeti sorumluluğu bağımsız mahkemeler eli ile yerine getirilir.Yargı bağımsızlığı anayasal bir ilke olarak da tanımlanmıştır.
Anayasamızın 138. maddesinde, "Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler" denilerek hakimlerin bağımsızlığı ilkesi kabul edilmiş ve böylece, yasama yetkisinin, hakimlerin bağımsızlığına aykırı biçimde kullanılması önlenerek, hakimlerin bağımsızlığı yasa koyucuya karşı da korunmuştur. Bununla beraber hâkim yargılama yaparken, “egemen” değildir. Yasa koyucunun ortaya koyduğu kriterler ve referansları kullanarak, yine yasa koyucunun belirlediği usullere riayet ederek, yasa ve anayasa çerçevesinde bir karara ulaşır.
Mahkemeler, yasaların çizdiği sınırlar içinde fakat tam anlamı ile bağımsız karar alırlar.Hukuk devleti ilkesinin gereği de budur.Hâkimin önündeki somut uyuşmazlıkla ilgili yargılama sürecinde, hüküm aşamasında devlet organlarından, yasama ve yürütme erklerinden, gelebilecek olan herhangi bir baskıya, etkiye maruz kalmadan karar verebilmesi gerektiği gibi, tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, kamuoyu ve kitle iletişim araçlarından da bağımsız karar verebilmesi gereklidir.
Bu bağımsızlık zedelenmeye çalışıldığı, dört bir yandan yetkili hakim yerine karar verilmeye çalışıldığı durumda hukuk devleti idealinden uzaklaşılır.Yeni adli yılda, hak ve hürriyetlerin teminatı olan hukuk devleti ilkesini daha da güçlendirmek adına öncelik yargı bağımsızlığına saygı duymaktır. Yargı bağımsızlığına saygı duyulduğu oranda hukuk devleti ilkesi güçlenecektir. 2022-2023 Adli Yılı, ülkemize, milletimize ve hukuk camiamıza hayırlı olsun.”