Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Giresun Şube Başkanı Av.Nuri Karaman, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın açıklamalarına tepki gösteren Ankara Barosu’na ve İzmir Barosu’na tepki gösterdi. Yazılı bir açıklama yapan Karaman, Erbaş’ın hutbesinde “Kötülüklere Karşı Topyekün Mücadele” mesajı verdiğini, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları hakkında kanunen kendisine ihdas edilmiş olan toplumu aydınlatma görevini yerine getirdiğini belirtti.
“ANKARA BAROSU ERBAŞ’I KİTLELERE HEDEF GÖSTERDİ”
Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ı kitlelere hedef İslam dini hakkında aşağılayıcı ifadelerde bulunduğunu iddia eden HUDER Başkanı Nuri Karaman, “Ankara Barosu söz konusu kamuoyu açıklamasında; “sesi çağlar öncesinden gelen bu şahıs”, “içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan 8-9 nesil önceki büyükleri ile aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip olmak” ithamlarında bulunarak kültürümüzü, inancımızı ve kutsal değerlerimizi apaçık aşağılamıştır, hakir görmüştür. Ankara Barosu bu ithamları ile küçük bir kesime meşruiyet kazandırma ve şirin görünme çabasına girerken, halkın tamamına yakın bir kesimini de nefretle aşağıladığı ve diyanet işleri başkanını kitlelere hedef gösterdiği açıkça ortadadır” dedi.
Karaman, 10 bin üyesi bulunan Ankara Barosu’nu taraflı davranmakla da suçlayarak “yayınladıkları bu kamuoyu açıklamasıyla, kendi bünyesinde bulunan tüm avukatların kendileriyle aynı düşüncedeymiş gibi davranarak farklı düşünceleri hiçe sayması kabul edilemez bir durumdur. Yönetim kurulundaki birkaç üyenin şahsi fikrini bir meslek odasının tüm mensuplarının ortak görüşüymüş gibi yansıtması, Ankara Barosu mensubu olan farklı düşüncelere sahip avukatları yok saymaktır” ifadesini kullandı.
“Kendi düşüncesi dışındaki insanların düşüncesini yok sayan, söylemleri ile Müslümanları hakaret eden bir anlayışa sahip Ankara ve İzmir Barosu yöneticileri yasa ile yüklendikleri görevlerini kötüye kullanmışlardır” diyen HUDER Başkanı açıklamasında şunları söyledi: “Müslümanların tabi olduğu İslam dininin lutilik konusundaki hükümlerini ve dinin bu fiili sapıklık olarak gördüğünün ifade edilmesi sadece Diyanet İşleri Başkanının değil, tüm Müslümanların en tabi hakkıdır.”
Nuri Karaman her iki baroyu da kınadı ve avukatların sorunlarıyla ilgilenmeye davet etti.