Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye ortalamasının üzerinde engelli nüfusa sahip olan Giresun’da engelli çocuk sahibi aileler, toplumsal yaşamdan izole bir hayat yaşadıklarını belirtirlerken, Giresun'a Engelsiz Bakım Merkezi yapılması için 3 bin imza topladılar.

Giresun’un Türkiye ortalamasının üzerinde engelli nüfusa sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Yasemin Işıkçı, “TUİK değişik zamanlarda engellilere yönelik bir takım çalışmalar yaparak tespitlerde bulunmuştur. 2002 yılında TUİK yaptığı engelliler araştırmasına göre Türkiye’de engelli yüzde 12.29 oranındadır. Daha sonra 2011 yılında TUİK’in Nüfus Konut Araştırması bulunuyor. Burada da engelli oranı ise yüzde 6.5 olarak belirleniyor. Bu araştırmalar içerisinde yer alan verilere göre Giresun’da ise engelli oranının Türkiye ortalamasının iki katından fazla olan yüzde 13.5 olması dikkat çekiyor. Bu TUİK verilerinin yanı sıra yapılan daha güncel araştırmalarda da Türkiye ortalaması yüzde 10 gösteriliyor. Bu verileri dikkate aldığımızda ülkemizde 8.5 milyon civarında engelli vatandaşımız olduğunu söyleyebiliriz. Giresun özelinde ise 2011 yılı araştırmasına ait algoritmayı dikkate aldığımızda Giresun’da yaklaşık 80 bin engelli nüfusu bulunuyor” bilgisini verdi.

"Anne adayları bu uyarılara dikkat etmeli"
Türkiye ve Giresun’daki engelli olma nedenlerine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Yasemin Işıkçı, “Engelli nedenlerini doğumsal ve doğum sonrası olarak ayırmak gerekir. Doğumsal nedenleri de yine doğum öncesi ve fetüse etkiler olarak iki ayrı açıdan değerlendirmek gerekmektedir. Doğum öncesi nedenler arasında erken evlilik, erken hamilelik, geç yaşta hamilelik ve akraba evlilikleri gibi nedenleri sayabiliriz. Fetüse etki eden nedenler de ise hamilelik sırasında kullanılan ilaçlar, bağımlılık yapıcı alışkanlıklar başta gelmektedir. Doğum sonrasında da engelli olma nedenleri yeni doğan bebeğe iyi bakım yapılmaması, hastalık sırasında tedavi sürecinin iyi yürütülememesi, ev kazalarını sayabiliriz. Giresun özelinde ise yaşam koşullarının zorlukları gelmektedir. Hamile kadınlar fındık tarımı gibi ağır işlerde çalışmalarının yanı sıra fındık bahçelerinde kullanılan kimyasal ilaçlara da maruz kalmaktadırlar. Bunlar engelli çocukların doğmasına neden olan etkenler arasındadır" dedi.

“Engelsiz yaş am Merkezi hem ihtiyaç hem de hak”
Söz konusu anlaşmalara göre Engelsiz Yaşam Merkezlerinin hem ihtiyaç hem de bir hak olduğunu da belirten Doç. Dr. Işıkçı, “Engelli Yaşam Merkezleri özellikle yerel yönetimler öncülüğünde başlatılan girişimlerdir. Buradaki amaç engelli vatandaşlarımızın sosyo-kültürel ihtiyaçlarını giderek ve aynı zamanda rehabilitasyon sürecine katkı sağlamaktır. Bu merkezlerde el sanatları, hobi atölyeleri ve spor alanları mevcuttur. Özellikle eğitimlerini bitirmiş olan engellilerimizin ömür boyu eğitimlerine devam edebilmelerini sağlıyor. Toplumsal üretime katılma babında toplumsal hayata katılmayı da mümkün kılıyor” şeklinde konuştu.

“Engelsiz Yaşam Merkezi için 3 bin imza toplandı”
Giresun’a Engelsiz Bakım Merkezi yapılması için imza kampanyası düzenlendiğini açıklayan Özel Eğitim Gerektiren Çocukları Koruma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ayça Ayhan Kozluca ise, “Zihinsel ve bedensel engellilik açısından Giresun’da Engelsiz Yaşam Merkezi önemli bir ihtiyaçtır. Bu konuda engelli çocuk sahibi aileler imza kampanyası başlattı ve 3 binin üzerinde imza toplandı. Bu imzalar yetkili ve ilgili bütün mercilere gönderildi. Ancak buna rağmen bir farkındalık oluşturulmuş değil. Bir takım yazışmalar oldu ama, henüz olumlu bir sonuca ulaşılamadı” açıklamasında bulundu.

“Sadece 3 Aralık’ta hatırlanmak değil, hayatın içinde olmak istiyoruz”
Engelli çocuk sahibi olmanın zorluklarını anlatan annelerden birisi olan Rabia Akkuş, sadece 3 Aralık Engelliler Günü’nde hatırlanmak istemediklerini belirterek “Engelli annesi olmak çok zor, hayatınız tamamen onlara bağlıdır. Çocuklarınızın gidecekleri hiçbir sosyal alanları bulunmamaktadır. Engelli çocuklarınız size, siz onlara bağımlı bir yaşam sürmek zorundasınız. Bütün bunların üstesinden gelecek tek imkan ise sosyalleşecekleri alanların, imkanların sağlanmasıdır. Bizler sadece 3 Aralık Engelliler Günü’nde hatırlanmak değil, her zaman toplumun ve hayatın içinde olmak istiyoruz. Hiçbir sosyal alanımız yok, kendimizi ifade edeceğimiz alanlarımız yok. Normal insanların yaşam hakkı, özgürlüğü, sosyal alanları nasıl düşünülüp yapılıyorsa bizimde Engelsiz Yaşam Merkezimiz olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.