“Her şeyin maliyeti artıyor ama nedense bizim doğrudan gelir desteğimiz artmıyor” diyen Torun, açıklamasını şöyle sürdürdü:”En önemli geçim kaynağımız da fındık. Her haziran ayında konuşuruz, ne olacak bu fındığın hali deriz. Ondan sonra işte yok TMO devreye girdi mi, girmedi mi.Ardından ekim ayı gelir, zaten borcu olan imkanı olmayan satar. Ekim ayından sonra unutulur gider, hazirana kadar. Artık fındığın geleceğini kurtarmamız lazım” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun açıklamasının devamında ;“En önemli geçim kaynağımız da fındık. Her haziran ayında konuşuruz, ne olacak bu fındığın hali deriz. Ondan sonra işte yok TMO devreye girdi mi, girmedi mi.Ardından ekim ayı gelir, zaten borcu olan imkanı olmayan satar. Ekim ayından sonra unutulur gider, hazirana kadar. Artık fındığın geleceğini kurtarmamız lazım. Türkiye'nin geleceğini nasıl kurtaracaksak, fındığın da geleceğini mutlaka kurtarmamız lazım. 1 yıllık, 5 yıllık, 10 yıllık, 20 yıllık planlamalar yapmamız lazım. Artık fındık kanununu işlevsel hale getirmemiz lazım. Artık bu ülkede stratejik ürün olarak fındığı ilan etmemiz lazım ve hiçbir zaman fındık ne olursa olsun 4 doların altına düşmemesi lazım. Bakın şu anda bahçelere gübre atacağız, atamıyoruz. Yani üreticimiz şu anda maalesef bahçesine gübre atacak durumda değil. Ayrıca 10 yıldır doğrudan gelir desteği 170 liraya çakıldı kaldı. Her şeyin maliyeti artıyor ama nedense bizim doğrudan gelir desteğimiz artmıyor. Bu iktidar fındık üreticisini unuttu, bu iktidar fındık üreticisini yok saydı. Yıllarca vatandaşımız, üreticimiz destekledi ama her yıl hayal kırıklığı yaşadı. Artık bu hayal kırıklığına son verelim. Bir başka geleceği hep beraber yaratalım. Üreticimizin kazandığı, vatandaşımızın gelirinin arttığı, herkesin yaşam seviyesinin arttığı bir Türkiye'yi hep beraber kuralım. İnanıyorum ki 14 Mayıs'ta 13'üncü Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nın da iktidarında Türkiye'nin bugüne kadar çözememiş sorunlarını da çözeceğiz ve vatandaşımızı artık o beşli çetelere mecbur etmeyeceğiz."

"ARICILIĞIMIZ CAN ÇEKİŞİYOR"

Balıkçılarımız dertli,maalesef yeterli desteği göremiyorlar. Bir deniz kenti olmamıza rağmen, yeterince istifade edemiyoruz. Arıcılığımız can çekişiyor. Kaçak bal giriyor, sahte bal üretiliyor, yeterli kristal şekere ulaşamıyorlar. Maliyetleri, girdileri arttı ve maalesef artık Ordu'da arıcılık da bitmek üzere. Ordumuz gerçekten 21 yıldır bu iktidara verdiği desteğin karşılığını alamadı. Hep vaatler verildi hep sözler verildi ama unutuldu. Maalesef hiçbiri yerine gelmedi. Sonu hüsran oldu. Şimdi baktı ki Ordu'dan olmuyor herhalde 'biz il dışından da bir getirelim, bakalım, deneyelim' dediler. İl dışından aday transfer ettiler. Halbuki Ordu halkı, sivil toplum örgütleri bu konuda bir deklarasyon yayınladı, talebini iletti ama 80'in üzerindeki adaydan herhalde bulamadılar ki maalesef il dışından aday getirmek durumunda kaldılar. Onlara hayırlı uğurlu olsun. Ordu'nun yerlisi de millisi de CHP listelerindendir. Şehrimizin sorunlarını çözmeye ve hemşerilerimizin oylarına talibiz. İnşallah göreceksiniz iktidara geldiğimizde de bunları ispat edeceğiz. Hele bir bakan atadılar ki, şimdi tabi Milletvekili olmak için uğraşıyor. Diyor ki, 'ben Ordu'ya Milli Eğitim yatırımlarını 4 kat arttıracağım' diyor. Bütçe yapıldı bakan, bu zamana kadar neredeydin bakan iken? Şimdi adaysın unutma, bakanlık işin bitti. Şimdi adaysın, bakanken yapmadığını şimdi seçim vaadi olarak Ordu halkını kandırmaya utanmıyor musun? Ordu halkına yalan söylemeye utanmıyor musun? Maalesef Ordu'nun sorunlarını bilmeyen, Ordu'nun derdini yüreğinde hissetmeyenler maalesef böyle boş palavralarla insanımızı kandırmaya çalışır. Bakın yıllarca yol sözü verdiler. Fatsa çevre yolunu 7 yıl önce mega proje diye tanıttılar. Daha projeye bile başlamadılar. Ünye, Akkuş, Niksar yolu daha yeni proje yapmaya çalışıyorlar. Gürgentepe Gölköy yolu, Fatsa İslamdağ yolu maalesef hala bitirilemedi. Üzülerek söylüyorum. Yabancı kartellerin artık maden sahası haline geldik. Şu anda Ordu'nun toplam arazisinin yüzde 74'ü, ormanlarımızın da yüzde 70'i maden ruhsatlı, bu güzelim coğrafyadan ne istiyorsunuz? Burayı dünyanın parasını da harcasanız da bu doğanın bozulmasını geri getiremezsiniz bozduğunuzda… Oradan elde ettiğiniz gelirle bu doğayı riskli hale getiremezsiniz. Ordu'nun üzerinden elinizi çekin, Ordu'nun topraklarının üstü altından daha kıymetlidir” ifadelerini kullandı.