Bulancak’ta 13 yaşında kas erimesi hastalığına yakalanan ve yürümekte güçlük çeken 40 yaşındaki Saniye Akdaş, yaklaşık 4 yıl önce yapmaya başladığı amigurumi (örgü bebek) ile kendini yeniden doğmuş gibi hissediyor. Yaptıkları örgü bebekleri sosyal medya hesaplarından satarak aile ekonomisine katkı sağlayan Akdaş engelli bireylerinde toplumda bir yerinin olduğunu göstermek istiyor.

Henüz ilkokul yıllarındayken yakalandığı kas erimesi hastalığının ilerleyerek tekerlekli sandalyeye mahkum olmasının ardından kendini eve kapatan ve uzun yıllar dışarı çıkmadan yaşamının sürdüren Saniye Akdaş, yaklaşık 4 yıl önce örgü bebek yapmaya başladı. Hobi olarak başladığı amigurumi çalışmalarını artık kendine iş edindiğini kaydeden Akdaş, “Henüz ilkokula gidiyordum ve 13 yaşlarındayken hastalığa yakalanmaya başladım. Giderek artan hastalık sonucu yürümekte zorlanmaya başladım. Tekerlekli sandalyeye mahkum olmamak için çok mücadele ettim, hastalığı kabul etmek istemedim. Bir gün iyice yürüyemez hale gelince de evden hatta yataktan çıkmak istemedim, depresyona girmiş evden dışarı çıkmadan yaşamımı sürdürmeye başlamıştım. Devamlı hastanelere gidiyor, ilaç tedavileri uygulanıyor ama hiçbir faydasını göremiyordum" dedi.


Vakit geçirmek için sosyal medya videolarında amigurumi videoları ile tanıştığını belirten Akdaş "Ben de yapabilir miyim diye denemeye başladım. Bir süre sonra güzel objeler ortaya çıkmaya başladı. Amigurumi yapmaya başladıktan sonra adeta yeniden doğdum. Engelli olarak bir şeyler başarmanın mutluluğunu yaşamaya başladım. Şimdi dışarı çıkabiliyor, alışverişimi yapıyorum eve gelebiliyorum. Anladım ki yeter ki engellilerin önünde engel olunmasın her şeyi başarabilirler. Engelliler de mutlaka kendi yeteneklerini keşfetmek için bir çaba sarf etsinler mutlaka kendilerini mutlu edecek bir yetenekleri olduğuna inanıyorum. Bir engelli ne yapabilir denilsin istemiyorum” şeklinde konuştu.

"Yaptıklarım çevremdeki arkadaşlarım tarafından beğenilince ben de daha güzellerini yapmak için çaba harcadım" diyen Saniye Akdaş "Sonunda böyle bir yeteneğim olduğunu görmek beni çok mutlu etti. İlk zamanlarda sadece hobi olarak yaptım ve yaptıklarımı da beğenen isteyen arkadaşlarıma hediye etmeye başladım. Ancak bu oldukça masraflı olmaya başladı. Yapıp hediye ediyordum ama yenisini yapmak için yeni malzemelerini almakta zorlanıyordum. Sonra sadece maliyetini karşılamak için alanlar yardımcı olmaya başladı ve bu şekilde bende iş edindim. Artık buna bir hobi olarak değil iş olarak bakıyorum. Yaptıklarımı kendi adıma açtığım sosyal medya hesaplarımdan ulaşanlara satıyorum. Bu beni çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

“Her bebeğin bir ismi var”
Her yaptığı bebekten ayrılmanın zor olduğunu da anlatan Akdaş, “Her bebeğin bir ismi oluyor. Çoğuna sevdiğim arkadaşlarımın, çocukların isimlerini veriyorum. Hatta bir tanesini ise 'Kuzey Yıldızı' dizisindeki Kuzey’i yapmaya çalıştım. Her bebeğin bende bir anısı oluyor çünkü günlerce emek harcayarak yapıyorum ve yaparken kendimi bebeğe veriyorum. Her şeyi unutuyorum. Tamamlayıp sattığımda ise ardından ağladığım, veda ettiklerim dahi oluyordu ama artık sanırım alıştım” diye konuştu.
Sadiye Akdaş’ın annesi Elmas ve babası Muzaffer Akdaş ise kızlarının yeniden hayata tutunmasında yaptığı örgü bebeklerin büyük bir etkisi olduğunu kaydederek kızlarının mutluluğunun kendilerini de mutlu ettiğini belirttiler.