Emek Partisi Giresun İl Temsilcisi Halit Keskin, fındık sezonu başlarken üreticinin taleplerinin doğru yansıtılmasının önemli olduğunu belirterek, “Sezon yaklaştı. Rekoltede algı operasyonu yapılıyor. Geçen haftaki rüzgardan fındıklar döküldü. Maliyet hesabı yapılmadı. Bu zamana kadar yapılan masraflar belli. Ot biçme, bahçe temizliği, fındık toplama işçiliği, patoz gideri için farklı ücretler söyleniyor, netleşmedi. Tüm giderler belli olmadan fındık fiyatı konusunda açıklama yapmak üreticilere zarar verir. Fındık fiyatı, maliyet belli olduktan sonra tartışılır. Ordu İl Örgütü Tarım Komisyonuyla birlikte maliyet hesabı yapıyoruz. Bu konuda ayrıntılı bilgi verilecek. Üreticileri ürününe ve emeğine sahip çıkmayaçağırıyoruz. Oluşturulmak istenen algıya fırsat verilmemeli. TMO’nun oyunu da boşa çıkarılmalı.” dedi.

“Çözüm yolunun biri de kooperatifleşme”

Üreticilerin birlikte hareket etmelerinin şart olduğunu vurgulayan Keskin, “Üreticiler emekleri ve ürünlerine sahip çıkmak için birlik olmalı ki başarılı olunsun. Sendika, dernek, oda gibi örgütlenmeler dışında kooperatifler de üretici örgütleridir. Öncelikle köy kooperatiflerinin kurulması için çalışmalar yapılmalı. Çıkarılan yasalar nedeniyle Fiskobirlik’eüretici kooperatifi olma özelliği kaybettirildi. Köy kooperatifleri kurulmalı ki, üreticiler tarım ve gıda tekellerinin tek taraflı belirlemelerine karşı mücadele edebilsinler. Köy kooperatifleri aracılığıyla ürünler birlikte satılarak değerlendirilme şansı olacak. Üretici kendi ürününün fiyatını belirleyebilecek. Fabrikalarda üretilen ürünlerin fiyatını fabrika sahipleri, tarım ve gıda şirketleri üretici köylüden aldığı ürünü işledikten sonra satarken fiyatı kendileribelirlerken nedense üretici köylüye ürünün değerini belirleme hakkı tanınmıyor. Bu gerçeklik, kapitalizm koşullarında üretici köylünün mağduriyetinin ne kadar büyük olduğunun da göstermektedir.” dedi.

“Ortak ses ortak mücadele”

Fındık üreticilerinin çay ve buğday üreticilerinin yaşadıklarını unutmadan hareket edilmesinin önemine dikkat çeken Keskin, “Çay ve buğday üreticileri mağdur edildi. Onların sesine de ses katmalıyız. Ayrıca onların yaşadıklarından ders çıkararak ortak ses, ortak mücadele platformunu kurmalıyız. Birbiriyle çelişen açıklamalar, dağınıklık tarım ve gıda tekellerinin işine yarar. Üretici köylüleri düşünmeyen iktidar tarım ve gıda şirketlerinin çıkarına taban fiyat açıklar. Tüm partilere, derneklere, odalara, sendikalara çağrımız, ortak ses ve ortak mücadeleyi başarmak için önceliğimiz üretici köylülerin emeğine ve ürününe sahip çıkmak olmalıdır.” dedi.