Dereli’de başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarında TOKİ’nin temel atma faaliyetlerine başladığını söyleyen Dereli Belediye Başkanı Zeki Şenlikoğlu, “Bu afetlerin tekrarlanmaması adına Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla daha güvenli ve daha estetik bir ilçe oluşturmak adına devletimiz maddi fedakârlık altına girerek kentsel dönüşüm başlatıldı. Bununla beraber yıkım çalışmaları başladı. Yaklaşık 140 bina yani yaklaşık 400 daire ve işyeri boşaltıldı ve yıkıldı. İsteyene parası nakdi olarak ödendi, istediğin yerde hayatını kurabilirsin, dedi. Ama bizlerin ve devletimizin tercihi öncelikli olarak insanlarımızın burada yaşamalarıdır. Kimsenin buradan gitmesini istemiyoruz ama tercih vatandaşımızındır. Ödemeleri yapılanların bazıları merkez ilçeden ev aldı, bazıları da buradaki işyerlerini ve daireleri bekliyor. TOKİ’de ilk etapta yaklaşık 270 konut inşa edecek. Onlarda 2+1, 3+1 daireler ve modern iş yerleri olacak” dedi.

“Gurbetçilerimiz için de konut inşa edilmesini talep edeceğiz”
Kentsel dönüşüm kapsamında Dereli’ye yerleşmek isteyen gurbetteki vatandaşların talepleri olduğunu belirten Başkan Şenlikoğlu, “İlk başlarda insanlarımızda moralsizlik vardı ama biz şunu gördük. İlçemiz alt yapı ve yenileme çalışmalarından sonra sadece giden vatandaşların değil diğer gurbetteki vatandaşlarımızın da işyeri ve konut sahibi olup hayatının geri kalanını ilçemizde tamamlayayım, düşüncesi var. Biz bugünden daha yoğun ve düzenli bir nüfus olacağını düşünüyoruz. Ama önce hak sahipleri var. Hak sahiplerinden sonra gurbetçilerimizden ve ilçede yaşayan diğer vatandaşlarımız olacak. Bizde bu konuda hak sahiplerini tamamladıktan sonra devlet büyüklerimizden TOKİ’nin diğer etaplara da devam etmesini isteyeceğiz. Çünkü devlet büyüklerimiz Dereli’de insanların mutlu olmaları için bu imkanları sunuyorlar” diye konuştu.

“Ruhsat konusu artık bizim kırmızı çizgimiz oldu”
İmar ruhsatları konusunda yerel yöneticilerin ve idarecilerin taviz vermemeleri gerektiğini söyleyen Başkan Şenlikoğlu, “Vatandaşın bizden kişisel talepleri oluyordu. Biz hep şunu söylüyorduk. Kişisel talep istiyorsunuz ama sizin can ve mal güvenliğiniz için bunlar sıkıntılı dediğimiz konular oluyordu. Bu konular şimdi kırmızı çizgiyle çizilmiş oldu. Bu konuda şimdi vatandaş gelse de yerel yöneticiler ve idareciler dik durmak zorunda, taviz vermemek zorunda. Çünkü bu Dereli’nin sorunu değil, Giresun’un sorunu, Karadeniz’in sorunu ve Türkiye’nin sorunudur. Biz artık Avrupa’daki gibi imarda belirli hatlarla belirli çizgilerle oynanamayacağını düşünmemiz lazım. Biz vatandaşlarımıza her zaman söylüyoruz. Biz imarda veya fen işlerinde sizin peşinize düşen, sizi suçlu gibi gören insanlar değiliz. Gördüğümüz ve bildiğimiz kadarıyla veya devletin tecrübesi sizin öncelikli can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu her zaman belirtiyorduk. Biz bu konuda vatandaşımızın samimi olacağını düşünüyoruz. Bazen bizi suçlayanlar da olmuştu. Bu afet olan hatta bizim bir tane bile ruhsatımız yok. Ama 40, 50 sene öncesinin konularını bize yüklemeye çalışanlar oldu. Karayolları veya DSİ’nin yaptığı köprüleri belediye niye düzeltmedi diye söyleyenler oldu. Belediye hangi teknikle, hangi sorumlulukla, hangi yetkiyle bunu yapacaktı. Bunun dedikodusu çok oldu. Biz vatandaş için varız. Ama vatandaşımızın can ve mal güvenliği hem devlete emanet hem de bize emanet” ifadelerini kullandı.