Bugüne kadar 3 kez el yazması Kur’an-ı Kerim denemesi olduğunu belirten Civelek, bundan sonra da yazmaya devam edeceğini söyledi.

Boş zamanlarını okumanın yanı sıra yazarak değerlendirmek istediği için cüz halinde 30 ciltlik el yazması Kur’an-ı Kerim ortaya çıktığını anlatan Ata Civelek, “Meraklı olduğum hat sanatından dolayı Kur’an-ı Kerim’i elde yazmak lise yıllarımdan itibaren merakımdı. Hatta o yıllarda deftere 100 sayfa kadarını yazmıştım ancak derslerin yoğunluğu nedeniyle tamamlayamamıştım. Daha sonraki yıllarda tekrar yazdım ancak bu üçüncü denemem daha başarılı bir yazma oldu. Kışın köyde kar altında yapılacak çok fazla bir iş olmadığından sadece namaz vakitleri arasını değerlendirerek yaklaşık 8 ay gibi bir süre içerisinde tamamladım. Ölçü olarak ise hafızlık yaptığım Kur’an-ı Kerim’i ebadında yazdım. Bugüne kadar kurşun kalem kullandığım yazmalarımda bundan sonra da divit kalem ve mürekkeple yazmayı istiyorum” dedi.

Yazmış olduğu el yazması Kur’an-ı Kerim’in baskısını yapmak istediğini de anlatan Civelek, “Bir istek ve merakla başladığım Kur’an-ı Kerim’i her defasında kendimi daha geliştirerek devam edeceğim. İnşallah el yazmam Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme Kurulu’ndan basım onayı alırsa sınırlı sayıda bastırıp cemaatime, çevreme hediye etmeyi düşünüyorum. Çevremde sadece Kur’an-ı Kerim’i okuyan olarak değil, yazan olarak da bir hatıram olsun isterim” diye konuştu.

"Yazmak için sabır ve beceri lazım"
Kur’an-ı Kerim’i yazmanın önemine de dikkat çeken Civelek, “Herkes Kur’an okur ama yazmak başka bir haz duygusu vermektedir. Yazmak için önce sabır ve istek lazım. Bu da yeterli değil elin yatkın olması da çok önemli yanı beceri de gerekmektedir. Bunlarla beraber yazarken çok dikkatli olmak gerekmektedir. Yazdığın Allah kelamı olduğu için asla bir hata kabul etmez. O nedenledir ki herkes okur ama herkes yazamaz diye düşünüyorum. Bu konuda herkes yetenekli ve sabırlı olmayabilir doğaldır diye düşünüyorum” diye konuştu.