CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı hazırladığı rapora ilişkin yaptığı açıklamada “Maalesef 2021 yılında da kadınlar erkekler tarafından öldürülmeye, katledilmeye, ötekileştirilmeye, hedef gösterilmeye devam etti. 2021 yılında 474 kadın öldürüldü. En az 166 kadının ölümü şüpheli ölüm diye kayıtlara geçti. Kadın cinayetleri her geçen yıl hızla arttı. 2019’da 474; 2020’de 469 ve 2021 yılında 212’si Şüpheli olmak üzere toplam 493 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Türkiye’de 2002 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 66 iken bu sayı 2021 yılında 493 olmuştur. 1 Ocak 2002 ile 31 Aralık 2021 tarihleri arasında ülkemizde en az 8 bin 51 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür ve AKP iktidarının bu cinayetleri önlemek için boş laftan söylemekten başka hiç birşey yapmamıştır” dedi.

Kadınlara yönelik baskı ve şiddetin en fazla yaşandığı, cinayetlerin önlenemediği bu dönemin ibretlik bir dönem olduğunu söyleyen Tığlı, “Temel hak ve özgürlükler Anayasa’nın ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar yasayla sabitlenmiştir ve demokrasinin asli öğesi özgür bireylerdir. Erkeklerin yaşam hakkı ne kadar kutsalsa, kadınların yaşam hakkı da o ölçüde kutsaldır. Kadınların can güvenliğini tehdit eden istismara ve tecavüze neden olan hiçbir koşula müsamaha gösterilmemelidir” ifadesini kullandı.

CHP’li Necati Tığlı, “AKP iktidarının ve Bakanlarının kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri ile ilgili yaptığı açıklamalar hiçbir zaman gerçeklerle bir olmadı. İktidara kalsa aslında bu ülkede hiç kadın öldürülmüyor. Utanmasalar, öldürülen kadınların ölümü bile hak ettiklerini söyleyecekler” dedi.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında haklarını alan kadınlarımız AKP iktidarıyla birlikte sosyal, siyasal ve ekonomik hayattan sistemli bir şekilde dışlandığını, topluma yukarıdan aşağıya doğru sirayet ettirilen cinsiyetçi, erkek egemen dil ve kültürün, kadınları erkekler karşısında hedef haline getirdiğini ifade eden CHP’li Tığlı, “kadınlara yönelik şiddet eğilimleri, hedef göstermeler, ayrımcılık, ötekileştirme uygulamaları siyasilerin medya yolu ile yaptıkları açıklamalar ile neredeyse meşru bir hal almaya başlamıştır. İktidarın koruyamadığı kadınlar maalesef her gün öldürülüyor, şiddete uğruyor ve tecavüz ediliyor” dedi.

CHP’li Tığlı, “nedense Türkiye’de kadınları öldürenler hep iyi hal uygulamalarından faydalanarak ya mahkemelerde beraat etmişlerdir ya da cezayı en alt düzeyden almışlardır. İşlenen bir suç varsa karşılığında da alınacak bir ceza olmalıdır. Kadın cinayetlerinde iyi hal uygulamaları kaldırılmalıdır. Yaşam hakkı ve savunma hakkı elinden alınıp ötekileştirilen kadınlarımız bu kararlar karşısında daha da savunmasız ve çaresiz duruma düşmektedirler” hatırlatmasını yaptı.

 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 96’ncı maddesinde yer alan “bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ibaresi ile 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun uygulanmadığını dile getiren Tığlı, “kadına karşı şiddetle ilgili dünyanın en önemli sözleşmelerinden birisi olan ve Türkiye’nin 2012 yılında imzaladığı Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi’nden herşeyi çok iyi bildiğini zanneden ama aslında hiç bir şeyi bilmeyen bir kişi tarafından banaz bir düşünceyle tek taraflı fesh edilmesi işlenen tüm kadın cinayetlerine suç ortaklığıdır” çıkışını yaptı.